diorex
dedas

Arminius Vambery kimdir? Arminius Vambery kitapları ve sözleri

Macar asıllı bir müsteşrik ve türkolog, seyyah Arminius Vambery hayatı araştırılıyor. Peki Arminius Vambery kimdir? Arminius Vambery aslen nerelidir? Arminius Vambery ne zaman, nerede doğdu? Arminius Vambery hayatta mı? İşte Arminius Vambery hayatı... Arminius Vambery yaşıyor mu? Arminius Vambery ne zaman, nerede öldü?

  • 14.12.2022 19:00
Arminius Vambery kimdir? Arminius Vambery kitapları ve sözleri
Macar asıllı bir müsteşrik ve türkolog, seyyah Arminius Vambery edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Arminius Vambery hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Arminius Vambery hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Arminius Vambery hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 19 Mart 1832

Doğum Yeri: Szerdahely/Avusturya-Macaristan

Ölüm Tarihi: 15 Eylül 1913

Ölüm Yeri: Budapeşte/Macaristan

Arminius Vambery kimdir?

Arminius Vámbéry veya Ármin Vámbéry (Macarca: Ármin Vámbéry, Almanca: Hermann Vámbéry) d. 12 veya 19 Mart 1832, Szerdahely/Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (bugünkü Slovakya); öl. 15 Eylül 1913, Budapeşte/Macaristan (esas adı: Hermann Wamberger, Bamberger ya daVamberger), Macar asıllı bir müsteşrik ve türkolog, seyyah ve yüksek ihtimalle Büyük Britanya Krallığı emrinde bir casustu.

Vámbéry, fakir, dindar bir yahudi ailesinin oğlu olarak dünyaya geldi. Ayağı aksak doğan Vámbéry, on iki yaşından itibaren geçimi için çalışmak zorunda kalmıştı, önceleri terzi çırağı, sonraları özel öğretmen olarak. Bunun yanı sıra etnografya ve filoloji alanlarında araştırmalar yaptı. Vámbéry, Bratislava yakınındaki Svätý Jur manastırında piyaristlerineğitimini aldıktan sonra kendi kendini geliştirerek çok sayıda dilde yetkinlik kazandı. Önceleri Avrupa dillerine eğilen Vámbéry, daha sonra Arapça, Türkçe (Osmanlıca) ve Farsçadillerini dilleri iyi bir şekilde öğrendi.

Macar halkının Asya menşelerini bulmak arzusu içinde 22 yaşındayken İstanbul'a seyahat edip orada Asıf Bey ve daha sonra Rıfat Paşa'nın hizmetinde frenk lisanları muallimi (Avrupa dilleri hocası) olarak çalıştı. İstanbul'da bulunduğu 1857–1863 yılları arasında, farklı Türk ağız ve lehçelerini öğrenme fırsatını da buldu. Aynı zamanda Türk Tarihindenbazı eserlerin çevirilerini yaparak Almanca-Osmanlıca bir sözlük de yayınladı (bkz. eserleri).

Macar İlimler Akademisi'nin desteği ile, sünnî bir derviş kılığında 1861–64 yılları arasında o dönemde Batılılara neredeyse kapalı bir bölge sayılan Ermenistan, İran ve Türkistan'ı gezdi ve yolculuğundan coğrafya, etnografya ve filoloji alanlarında önemli bulgularla döndü. İngiltere Jeoloji Enstitüsü'nün hizmetinde ve Britanya Krallığının emrinde bir casus olarak Raşid Efendi müstear adıyla önce İstanbul'dan gemiyle Trabzon'a, oradan katır üstünde kervanlarla Tebriz ve İsfahan'a seyahat etti. Oradan gittiği Tahran'da bir süreOsmanlı elçiliğinde kaldıktan sonra Hazar Denizi'nin güneyinden Buhara, Semerkant ve Hive'ye gitti, arkasından Herat ve Tahran üzerinden Osmanlı Devletine döndü ve İstanbul üzerinden memleketi Macaristan'a geri gitti. Travels and Adventures in Central Asia adlı eseri 1864 yılında yayınlandığında, başta o dönemde bölgedeki hakimiyet için Rusya ile rekabet halinde olan İngiltere olmak üzere tüm Avrupa'da büyük ilgi gördü.

1864 yılının bahar aylarında geri döndükten sonra Londra'da büyük heyecanla karşılandı, daha sonra kendisine Budapeşte Üniversitesinde 1905 yılına kadar başkanlığını yaptığı Şark Dilleri kürsüsü verildi. Macar ile Fin dillerinin ortak kökene dayandığı Fin-Ugorsavına en sert bir şekilde karşı çıkanlardandı. Kendisine göre Macar dili sadece Ugor öğelere sahip bir Türk dilidir. Vámbéry'nin bu tezi günümüzde artık kabul görmemektedir. Çağdaş dilbilimcilerine göre Macarca, güçlü Türkçe etkilerine sahip köken itibarıyla Ugor bir dildir. Aralarında bazı romanların da bulunduğu eserlerini, İngilizce, Almanca ve Macarca olarak yayınladı. Osmanlıca yayınlanıp günümüz Türkçesine çevrilen eserleri de vardır. (bkz. eserleri). Ünlü şarkiyatçı Ignaz Goldziher Vámbéry'nin öğrencilerindendi.

Kaynak : Vikipedia

Arminius Vambery Kitapları - Eserleri

  • Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi
  • Doğu Ülkelerinde Batı Kültürü

Arminius Vambery Alıntıları - Sözleri

  • "Hükümet, sırf davranışları denetleyebilir. İnsanın içini ise, yalnız Tanrı bilir." (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • 1860'lı yıllarda Profesör Arminius Vambery önce kılığını, ardından dinini, en sonunda da adını değiştirdi. Reşid Paşa unvanıyla İstanbul'a geldi. Osmanlıcayı mükemmel denebilecek kadar iyi konuşuyordu. Tam dört yıl Osmanlı topraklarında kaldı. Hiç kimse ondan şüphelenmedi. Herkes tarafından büyük bir saygı ve ilgi gördü. Rus-İngiliz siyasi çatışmasının yoğunlaştığı devreye rastlayan yıllarda, Londra Coğrafya Cemiyeti ona çok önemli ve gizli bir görev vermişti. (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • Çünkü Tahran'ın şartları içinde, hatırlanıp anıldıkça İstanbul'un doğal güzellikleri bir kat daha artar. Bunca şairin övgülerine konu olmuş İran ülkesi, gerçekte ürkütücü bir çöldür. Buna karşılık Türkiye adeta bir cennet gibidir. Ancak İran halkında gözlemlediğim zihin berraklığı, kavrama gücü ve zerafet Osmanlılarda az bulunur. Buna karşılık Türklerde ki doğruluk ve ahlak, içtenlik ve kalp temizliği rakipleri olan İranlılarda yoktur. 19 (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • "Misafir ve balık üç günden sonra zehirdir ." (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • Dünyada beden ve zihnin dinlenmesi için, ağaç gölgesinden iyi tavan olamaz. (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • Bu ülkede doymak, kabul edilebilir bir kelime değildir. Çabuk doyan adamın yaratılışın da bir eksiklik olduğu kabul edilir. (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • Kımız deve sütünden yapılır.Kımız üretiminde Kırgızlar ün kazanmışlardır.Bu içeceğe Orta Asyada semirtme özelliği atfedilir ve keyif verici olarak kullanılır. (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • Timur'un Türbesi..."Mezarların sonunda, rahleler üzerinde, mollaların gece gündüz okudukları iki kur'ân duruyordu. Gerek türbedar, gerek sürekli Kur'ân okuyan mollalar, Timur'un vasiyeti gereğince, dâima Nogay Tatarlarından seçiliyordu. Çünkü bu kabile, Emir Timur'a sonuna kadar bağlı kalmıştı (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • "Misafir ve balık üç günden sonra zehirdir." (Eski bir Fransız Atasözü) (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)
  • "Bunca şairin övgülerine konu olmuş İran ülkesi, gerçekte ürkütücü bir çöldür. Buna karşılık Türkiye adeta bir cennet gibidir. Ancak İran hakkında gözlemlediğim zihin berraklığı, kavrama gücü ve zerafet Osmanlılarda az bulunur. Buna karşılık Türklerdeki doğruluk ve ahlak, içtenlik ve kalp temizliği rakipleri olan İranlılarda yoktur. " (Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi)

Yorum Yaz