akademi
Turkcella

Alphonse Daudet kimdir? Alphonse Daudet kitapları ve sözleri

Fransız Yazar Alphonse Daudet hayatı araştırılıyor. Peki Alphonse Daudet kimdir? Alphonse Daudet aslen nerelidir? Alphonse Daudet ne zaman, nerede doğdu? Alphonse Daudet hayatta mı? İşte Alphonse Daudet hayatı... Alphonse Daudet yaşıyor mu? Alphonse Daudet ne zaman, nerede öldü?

  • 04.04.2022 16:00
Alphonse Daudet kimdir? Alphonse Daudet kitapları ve sözleri
Fransız Yazar Alphonse Daudet edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Alphonse Daudet hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Alphonse Daudet hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Alphonse Daudet hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 13 Mayıs 1840

Doğum Yeri: Fransa

Ölüm Tarihi: 17 Aralık (1897)

Ölüm Yeri:

Alphonse Daudet kimdir?

Alphonse Daudet (13 Mayıs 1840 - 17 Aralık 1897), Fransız yazar.

Naturalizm akımının temsilcisidir. Sapho, Değirmenimden Mektuplar eserleriyle ünlüdür. Ayrıca Jack diye ünlü bir dünya klasiği vardır. İyi bir eğitim aldıktan sonra Alais Koleji'nde "etüt denetleyicisi" olarak görev yaptı. Edebiyat alanında çalışmalar yapmak üzere Paris'e gitti. İlk defa "Les Amoureuses (Aşık Kadınlar)" (1858) adlı şiir kitabıyla tanındı. Değirmenimden Mektuplar kitabıyla adını dünyaya duyurmayı başardı.

Alphonse Daudet, Nimes'de bir tüccar ailenin çocuğuydu. Oldukça avare bir gençlik döneminden sonra ailenin iflâsı üzerine on beş yaşında öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Paris'te kendi halinde bir gazeteci olan ağabeyi Ernest'in yanına gitti. Ertesi yıl (1858), yayımladığı bir şiir derlemesinde Aşık Kadınlar, onu edebiyat çevrelerine tanıttı. Asıl başarıya, güneydeki gençliğinin ve başkente gelişinin hikâyesi olan Küçük Şey (1868) ve özellikle Provence yöresini sade bir dille canlandıran eğlendirici masallar derlemesi olan Değirmenimden Mektuplar (1869) ile kavuştu. Taraskon'lu Tartarin, Tartarin Alpler'de, Taraskon Savunması ve Taraskon Limanı ile, Daudet muziplik ve canlılık dolu bir küçük taşra dünyası yaratmıştır. Böylelikle, karikatüre yakın gülünç bir güney folklorunun doğmasına katkıda bulunmuş oldu. Alfonse Daudet daha sonra 1897 senesinde öldü.

Alphonse Daudet Kitapları - Eserleri

  • Değirmenimden Mektuplar
  • Sapho
  • Pazartesi Hikayeleri
  • Zavallı Çocuk Jack
  • Tarasconlu Tartarin
  • Eksik Hayatlar
  • Ezop Masalları
  • Küçük Şey
  • Jack
  • Altın Beyinli Adam
  • Yıldızlar
  • Ayna
  • Değirmenimden Mektuplar 2
  • Pazartesi Öyküleri - II
  • Şehirli Kız
  • Bir Çocuğun Hikayesi - Gençlik Klasikleri
  • Jack II

Alphonse Daudet Alıntıları - Sözleri

  • Rende olmadan ev yaşamına başlanılabilir miydi? (Sapho)
  • "Hayat bir roman değil; tahterevallidir." (Eksik Hayatlar)
  • Cezayir eşeğinin sağlam kasları vardır... Tüm o taşıyacaklarına dayanması için gereken de budur... Gidin Araplara sorun. Bakın bizim sömürge sistemimizi nasıl açıklıyorlar... En üstte, derler, hükümetin başı vardır; en büyük sopa ondadır ve kurmay heyetine vurur; kurmay heyeti, bunun acısını çıkarmak için, askere vurur; asker Avrupalı yerleşimciye, Avrupalı yerleşimci Araba, Arap zenciye, zenci Yahudi'ye ve Yahudi de gider eşekçiğe vurur; ve bu zavallı eşekçiğin vuracak kimsesi olmadığı için sırtını uzatır, her şeyi taşır. (Tarasconlu Tartarin)
  • Ne yaparsınız?.. Bu dünyada her şeyin bir sonu var. (Altın Beyinli Adam)
  • Kederli, mutsuz insan çatlardı, iç çekmese. (Jack)
  • İçimizde yaşattığımız eser, bize daima meydana koyduğumuz eserden daha güzel gelir. (Pazartesi Hikayeleri)
  • Ah, bizler de ne zayıf yürekli insanlarız! Ama ne de olsa, nefretin aşkı öldürmemesi garip şey! (Değirmenimden Mektuplar)
  • Güney’de yalancı filan yoktur; ne Marsilya’da, ne Nîmes’de, ne Toulouse’da, ne de Tarascon’da. Güney insanı yalan söylemez, yanılır. Her zaman doğruyu söylemez, ama doğruyu söylediğini sanır... Sizin yalan dediğiniz, onun için yalan değildir; bu aslında bir tür serap gibidir... (Tarasconlu Tartarin)
  • "Kitaplarım olmasaydı, o felaketlere nasıl karşı koyardım?" (Eksik Hayatlar)
  • Görmesini bilen gözler için acayip bir manzara... Ahlaksızlıklarımızı vererek medenileştirdiğimiz vahşi ve çürümüş bir halk... Göğüslerindeki” légion d'honneur şeritlerine hunharca sümküren, bir evet veya hayır için insanları falakaya yatıran başağaların acımasız ve denetimsiz iktidarı. Palmiyelerin altında terfilerini hayal eden, Esav'ın Yakup'a ilk oğulluk hakkını satması gibi hükümlerini bir tabak mercimek veya şekerli kuskus için satan, Kur'an ve yasa yobazı kadıların vicdansız adaleti. Çadırlarının önünde tüm kabile açlıktan ölür, içki âleminden arta kalanlar için köpeklerle çekişirken sırf zamanında General Yusuf diye birinin işlerini gördüler diye kızarmış kuzu ziyafeti çekip şampanya ve Mahonlu kızlarla kafayı bulan dinsiz ve ayyaş şefler. (Tarasconlu Tartarin)
  • Çünkü bir ulus tutsak düştüğü zaman, diline sahip oldukça, zindanın anahtarı kendi elindedir demektir. (Altın Beyinli Adam)
  • İnsan neyin nesi bir yere gittiğini bilmeli! Yola öyle kuş gibi çıkmamalı... (Tarasconlu Tartarin)
  • Bizim hoşlanmadığımız bir şey, başkaları için çok değerli olabilir.. (Ezop Masalları)
  • Kitap en iyi dosttur. Hayatın büyük kederlerini yenmek için okumaktan başka çare bulamıyorum. (Jack)
  • Artık kelimelerin ne anlama geldiğini seçemez oluyorum.Hepsi bana garip,anlamsız görünüyor. (Pazartesi Hikayeleri)
  • "Ah zavallı bizler, zavallı insan kalpleri ! Küçük görmenin, nefretin, aşkı öldürmemesi ne garip şey ! " (Değirmenimden Mektuplar)
  • Pusuyu, pusuya yatmış avcının bakışını ve herkesin gündüzle gece arasında bekleyerek umutlanarak tereddüt içinde kıvranarak geçirdiği bu kararsız, mühim saatleri ifade etmek için bulunmuş ne güzel bir kelimedir. (Değirmenimden Mektuplar)
  • Ya, öyle işte. İnsan her gün kendi kendine, adam sen de, der, daha çok zamanım var, yarın öğrenirim. Sonra başına neler gelir. (Altın Beyinli Adam)
  • Yoksulların gülüşleri de böyle hazin olur. Onları güzelleştirecek yerde, yüzlerini daha da buruşturur. (Jack)
  • Çünkü rastlantılara bağlı olarak yaşayan bu değişken insanlar, sevgilerinin ancak yaşamakta oldukları anını düşünürler, ondan önce olanları hiç anımsamazlar, ondan sonra olacaklardan da hiç korkmazlar. (Sapho)

Yorum Yaz