Alex Boese kimdir? Alex Boese kitapları ve sözleri
Bilim Tarihi uzmanı, Alex Boese hayatı araştırılıyor. Peki Alex Boese kimdir? Alex Boese aslen nerelidir? Alex Boese ne zaman, nerede doğdu? Alex Boese hayatta mı? İşte Alex Boese hayatı...

Bilim Tarihi uzmanı, Alex Boese edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Alex Boese hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Alex Boese hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Alex Boese hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Tam / Gerçek Adı: Alex Boese
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri: Glenside, Pennsylvania
Alex Boese kimdir?
Alex Boese Kitapları - Eserleri
- Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler
- Psikonevrotik Atomik Keçiler
Alex Boese Alıntıları - Sözleri
- Dünyanın sonu geldi. Atom bombaları atılmış. Mantar biçimli bulutlar gökyüzünde yükselmiş ve ufukta yavaş yavaş kayboluyor. Sonunda, insan uygarlığından geriye, kavrulmuş, radyo aktif molozlar kalmış. Dumanlar yükselen molozların içerisinden hızlı hızlı yürüyor, enkazın üzerine güçlükle tırmanıyor ve antenlerini zaferle sallıyor. O, bir hamamböceği. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- Bu, halkın iştahını daha da kabarttı. Fili elektrikle yalnızca gıdıklamak yetmezdi. İnsanlar bundan fazlasını istiyordu. İnsan yapımı elektriğin, mümkün olan en sansasyonel biçimde tam gücünü görmek istiyorlardı. Doğanın en görkemli canlısına meydan okumak nasıl olacaktı acaba? Tam güçle elektrik veri len bir fil görmek istiyorlardı. (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Kendi bedeni üzerinde yaptığı bu acımasız deneylerin sonu cunda gözleri iltihap kaptı. Sürekli baş ağrıları çekiyordu, başına ve midesine kramplar giriyor, uyuşmalar hissediyordu. Ciğerleri balgamla dolmuştu. Dili geçici olarak büyük ölçüde hissizleş mişti. Bazen haftalarca süren bir bitkinlik duygusu yaşıyordu. Bu yüzden yataktan çok zor kalkıyordu. Bir kere, elektrik akımı kolunu bir hafta felç etmişti. Ama o durmak yerine bedeninin artık takati kalmamasından ötürü hayıflanmıyor ve deneylerinin zorluğuna rağmen, "sık sık tekrarlamak suretiyle sonuçlarımın farklılaşmadığından emin olmak istiyorum" diyordu. (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Tarihci Donna Haraway'a göre bu deneyin tasarımı "tecavüz karikatürü " gibiydi. bir de Burton'un bu araştırmasını primatolojiye kadın perspektifi kazandırmak üzere yapması işi daha da gülünç hale getiriyor. (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- "Kan dolaşımını yeniden başlatacak formülü bulacağım.Sonra bu formül yeniden soluk alıp vermeyi sağlayacak ve ölüleri diriltecek" 1930'ların ikinci sınıf filmlerinden Yeniden Yaşam'ın (Life Returns) kahramanı Dr.John Kendrick böyle diyordu. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- onlar (kuyruksuz maymunlar) bizim bir önceki sürümlerimiz gibiydiler - uygarlığın henüz onların içgüdüsel davranışlarını baskılamadan önceki bir dönemden kalma, bizim atalarımız olan proto-insansılara benziyorlardı. (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Deneyini yapmak için Ritter bulabildiği en hassas elekt rik saptama aygıtını kullandı: kendi vücudunu. Dilinin ucuna çinko bir çubuk, arka kısmına ise gümüş bir çubuk değdirdi. Bunu yapınca, asitlik bir tat aldı, bu da bir tepkimenin başla dığını gösteriyordu. Sonra dilini uzatarak metal çubuklara ve sonra bir çift kurbağa bacağına bağlayarak bir elektrik devresi oluşturdu. Yine diline asidik bir tat gelmiş ve aynı anda kurba ğaların bacakları da kasılmıştı, bu da ona göre galvanik reak siyonun varlığını kanıtlıyordu. Benzer deneyleri gözleri (görüş alanında ışıkların dans ettiğini gördü) ve burnu (keskin bir ağrı ve gıdıklanmaya benzer bir duygu yaşamıştı) üzerinde de gerçekleştirdi. (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- En korkutucu ve antika tiplerin bile ortak bir özellikleri var:dünyaya merak sarmak. Ahmakça bile olsa sürekli sorular sormak, yetinmemek. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- Dünyada ilk atom bombası New Mexico çölünde 16 Temmuz 1945 şafağında patlatıldı (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Düşündüğümüz şeyleri ne kadar çok kontrol altına almaya çalışırsak, onları o kadar az kontrol edebilir hale geliriz. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- Acayip deneyler konusu açılınca çoğu insanın aklına hemen Nazi toplama kamplarında yapılan deneyler geliyor ya da en azından, acayip deneyler hakkında bir kitap yazmakta olduğumu kime söylediysem, aldığım en yaygın yanıt "Yani, Naziler' in yaptığı gibi deneyler mi?" oldu. Ama burada Nazi deneylerini özellikle anlatmayacağım. Bu kitaba Naziler'in yaptığı araştırmaları katmadım, çünkü bu kitabın bir vahşet kataloğu olmasını istemedim. İkinci nedeni ise gerçek bilimsel araştırmaları incelemek istememdi yoksa bilim adına yapılan sadist işkencelerle ilgilenmiyorum; Nazi "deneylerini" böyle görüyorum çünkü. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- Gözünün arkasındaki büyük bir kan pıhtısının müzikle nasıl dağıldığını anlattı. Mozart bunları duysa herhalde mezarında ters dönerdi. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- Adriaan Kortlandt ve dehumanisation varsayımı (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Gıdıklama sosyal bir eylemdir ve tepki uyandırabilmesi için bir insanın dokunmasını gerektirir. İkinci teoriye göre (refleks teorisi): Gıdıklanma, önceden kestirilemeyen ve sürprize bağlı olan bir reflekstir. Bu teoriyi savunanlar, kendimize fark ettirmeden dokunamayacağımız için kendimizi gıdıklayamadığımızı iddia ederler. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- ....genellikle en parlak keşifler, kendi zamanlarında ahmakça görünen sorular sorma iradesini gösteren insanların yönlendirmesi sayesinde yapılmıştır. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- Tesla, içinde yaşadığımız modern elektrik çağının bir devidir. Bugün evlerimizdeki prizlerde kullanılan alternatif akımın yaygın olarak kullanılmasını sağlayan teknolojiyi neredeyse tek başına Tesla tasarlamıştır. (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Günümüzde kuşlar elektrikle gergin ama yakın olan iliş kilerini sürdürüyorlar. Ama elektrik şirketleri bu ilişkiyi bir savaş olarak tanımlıyorlar. Her yıl elektrik şirketleri enerji nakil hatları döşemek için milyarlarca dolar harcıyor. Kuşlar da enerji nakil hatlarına pisleyerek buna karşılık veriyor. Kuş dışkısında ki beyaz madde, enerji hatlarındaki hassas yalıtkanlı kapmaları işlemez hale getirip kısa devre yaptırıyor ve kentler karanlığa gömülüyor. Enerji şirketleri bu kabloları temizlemeleri için gönderdikleri bakım işçilerine dünya kadar harcama yapıyor. Kuşlar yine pisliyor ve savaş böylece sürüp gidiyor. Şimdi evde oturmuş kitap okurken ya da televizyon izlerken, ışıklar yavaş yavaş kararıp elektrik kesildiğinde 18. yüzyılın deneycilerinin bize miras bıraktığı elektrikli dünyayı düşünün ve sonra kuşları gözlerinizin önüne getirin. (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Sevginin açlıktan öte bir duygu olduğundan emindi. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)
- tartışmanın bir kanadında, dişi orgazmının cok çeşitli evrimsel amaçları olabileceğini öne sürenleri bulabilirsiniz: "kadınları sekse teşvik etmesi", "eş seçiminde rol oynaması" ya da "kasların kasılmasıyla spermleri rahme çekmesi " . diğer kanadında ise dişi orgazmının aslında bir amacı olmadığı, bunun evrimin eğlenceli bir yan ürünü olduğu yorumunun yapıldığını görürsünüz. bu mantığa göre erkeklerin orgazm olması yönünde kuvvetli evrimsel baskı vardı ve sonunda kadınlar da orgazma sahip olmuşlardı-orgazm kadınların şans eseri kazanmış oldukları hediye gibi zira bunun için gerekli olan sinir ağı, embriyonun cinsiyeti belli olmadan önce gelişiyor. bunu kadınların evrimsel baskı sonucu meme uçları olduğu halde erkeklerin bir amacı olsada da meme uçlarının olmasına benzetebiliriz. . Sarah Blaffer Hrdy işe dişi orgazmının başlangıçta bir amacı olmuş olabileceğini, ama modern dünyada kadının orgazm olma becerisinin, üreme başarısı acısından bi önemi kalmadığı için bunun ortadan kalkabileceğini öne sürüyor. (kadınların büyük bir yüzdesi cinsel birleşme esnasında orgazma ulaşamıyor) (Psikonevrotik Atomik Keçiler)
- Adam ölmek üzere. Yüzünde atan bir kasın dışında hareketsiz yatıyor. Göğsünün dolu olmasından dolayı hafif hırıltılı soluk alıyor. Yattığı yatak koca bir platform tartının üzerinde duruyor. İki doktor tartının kolu üzerindeki en ufak kıpırtıya dikkatle bakıyor. Bir anda adamın ıslık çıkaran soluğu kesiliyor. Doktorlar önce tartıya bakıyor ve sonra birbirlerine bakıyorlar. "Öldü mü?" diye fısıldıyor biri ötekine. Bunu doğrularcasına tartının ağırlık kolu, dan diye alttaki çubuğa çarpıyor. (Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler)