ergul
diorex

Akdes Nimet Kurat kimdir? Akdes Nimet Kurat kitapları ve sözleri

Türk Tarihçi ve Akademisyen Akdes Nimet Kurat hayatı araştırılıyor. Peki Akdes Nimet Kurat kimdir? Akdes Nimet Kurat aslen nerelidir? Akdes Nimet Kurat ne zaman, nerede doğdu? Akdes Nimet Kurat hayatta mı? İşte Akdes Nimet Kurat hayatı... Akdes Nimet Kurat yaşıyor mu? Akdes Nimet Kurat ne zaman, nerede öldü?

  • 11.09.2022 19:00
Akdes Nimet Kurat kimdir? Akdes Nimet Kurat kitapları ve sözleri
Türk Tarihçi ve Akademisyen Akdes Nimet Kurat edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Akdes Nimet Kurat hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Akdes Nimet Kurat hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Akdes Nimet Kurat hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat

Doğum Tarihi: 1903

Doğum Yeri:

Ölüm Tarihi: 1971

Ölüm Yeri:

Akdes Nimet Kurat kimdir?

22 Nisan 1903'te, Kazan'ın Novoşeşminskiy Rayonu'na bağlı Berkete köyünde,[2] Tâhir Şahmurad ile Şâkire İrfan'ın çocuğu olarak dünyaya geldi.[3] 1920'de Bügülme Lisesi'nden mezun oldu ve eğitimine devam etmek için önce Leningrad ve arkasından Moskova'ya gittiyse de yüksek öğrenimini buralarda tamamlamadı.[2] 1922'de, eğitimini sürdürmek için Almanya'yı planlasa da, Letonya üzerinden Polonya'ya giderken pasaportsuz olduğu için tutuklandı ve burada altı ay kadar hapis yattı.[2] Hapisten çıkmasının ardından Varşova yakınlarındaki bir çiftlikte yaklaşık bir buçuk yıl çalıştı, bu esnada Lehçe öğrendi.[2] Polonya'daki Türkiye elçiliğinden aldığı pasaportla 1924 kasımında İstanbul'a geldi.[2]

İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesinde tarih ve felsefe eğitimi aldı.[3] 1925 ağustosunda Mehmet Fuat Köprülü tarafından Türkiyat Enstitüsüne asistan olarak alındı.[3] Mayıs 1928'de tarih bölümünden mezun olmasının ardından Almanya'daki Breslau ve Hamburg üniversitelerinde Doğu Avrupa, Bizans tarihi, ekonomi ve felsefe alanlarında eğitim gördü.[3] 1933 yılında İstanbul'a dönmesiyle birlikte orta zamanlar tarihi doçent adaylığına getirildi.[3] 1935'te Kurat soyadını aldı.[2] 1937 yılında İsveç'e giderek Uppsala Üniversitesi'nde ders verdi ve aynı zamanda başkent Stockholm'deki İsveç Devlet Arşivi'nde araştırmalarda bulundu.[3] Burada geçirdiği bir yıllık süreçte ve sonrasında Berlin,Viyana, Londra, Paris gibi merkezlerdeki arşiv ve kütüphanelerde yaptığı araştırmalarda Prut Seferi ve Barışı adlı eseri için doküman topladı.[3]

1938'de Türkiye'ye dönmesinin ardından Kurat; Denizli Lisesi, Gazi Terbiye Enstitüsü gibi eğitim kurumlarında tarih öğretmenliği yaptı.[3] 1941 eylülünde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kapsamında açılan Rus Dili ve Edebiyatı Bölümüne doçent olarak atandı, 1944'te ise profesörlüğe yükseltildi.[3] Ertesi yıl Ortaçağlar Tarihi profesörlüğüne getirilen Kurat; 1954-1955 yıllarında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı.[3]

28 Ağustos 1971'de, Ankara'dan İstanbul'a giderken içinde bulunduğu otobüsün kaza geçirmesi sonucu ağır yaralandı, 8 Eylül günü ise İstanbul'da vefat etti.

Akdes Nimet Kurat Kitapları - Eserleri

  • Rusya Tarihi
  • Türk Kavimleri ve Devletleri
  • Peçenekler
  • Çaka Bey
  • Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri
  • Türkiye ve Rusya
  • Türkiye ve İdil Boyu
  • Peçenek Tarihi

Akdes Nimet Kurat Alıntıları - Sözleri

  • Tür İslam ahalisi nazarında Küçük Kaynarca Muahedesi'nin en ağır şartı Kırım'ın elden gitmesi idi.Barış hükümlerine uygun olarak han seçilen Devletgerey, (Devlet Giray) Türkler tarafından desteklendiğinden Ruslarca makbul sayılmadı. Bu defa Ruslar Şahingerey(Şahin Giray)'ın şahsında kendileri için elverişli bir namzet buldular ve türlü entrikalar ve zor kullanarak kendisini Kırım tahtına geçirdiler. Babıali ise Şahingerey'in hanlığını tanımadı ve bu yüzden Kırım'da ikililik çıktı. Ruslar da karışıklıkları bastırmak üzere asker yolladılar. Rus baskısı altında Şahingerey tahtından feragat etti. II.Katerina, bir manifesto ile Kırım'ı Rusya'ya kattığını bildirdi. Kırım ülkesi tamamıyla Türkiye'nin elinden çıktı. (Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri)
  • Rusya, Uzak Doğu ve Türkistan'da yayılma fütuhatla meşgulken Osmanlı Devletinin dış siyasetinde büyük bir değişiklik hasıl oldu. Sultan II.Abdulhamit, şimdiye kadar dış siyasette İngiltere ile muvazeneyi bozmamak bazen de Rusya'ya dayanmak siyasetini takip ettiğini görmüştük. Osmanlı padişahı bu defa Avrupa'da yeni beliren kuvvete yani Almanya'ya dayanmak yoluna sapmıştı. Osmanlı padişahını bu yola iten en büyük amilin şüphesiz 1882 yılında İngiltere'nin Mısır'ı işgali olmuştur. (Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri)
  • Bizans imparatorluğu için Balkanlarda çok büyük bir tehlike baş göstermişti; o da yine bir Türk zümresi olan Peçenekler idi. Peçenekler 1053 de Bizansla yaptıkları 30 yıllık sulha bakmaksızın Bizans ülkesine akın yapmaktan geri durmadılar. (Çaka Bey)
  • 2 Ocak günü Enver Paşa, mütecessir bir halde, fakat hissiyatını belli etmeyerek, cepheden ayrıldı. Kızılkilise yanında az kalsın bir Rus müfrezesinin eline düşüyordu. Enver Paşa 3 Ocak günü, XI. kolordu kumandanı Abdülkerim Paşa'nın karargâhından geçti ve Erzurum'a gitti. Oradan da hiçbir şey olmamış gibi, İstanbul'a döndü.Sarıkamış yanındaki çarpışmalar ise 17 Ocak gününe kadar devam etti ise de bunların artık önemi kalmamıştı. Türk kıtaları tedricen geri çekildiler ve yine soğuktan, dondan, açlıktan müthiş zayiat uğradılar. Ardahan ve Oltu yeniden Ruslar tarafından işgal edildi. Türk ordusunun cok büyük kayıplar vermesine sebebiyet verdi. (Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri)
  • İlk slav vatanının Vistül nehrinden başlıyarak Pripet havzasını ve Orta Dnepr sahasını işgal ettiği anlaşılıyor. (Rusya Tarihi)
  • 558 yılında Kandik adlı bir Avar elçisi İstanbul’a geldi. Avar elçisi, kendi kavminin kudretinden ve hiçbir kavmin ona karşı duramayacağından öğünerek bahsetmişti. (Türk Kavimleri ve Devletleri)
  • Uzun saç örgüleri ve giyimleriyle umumiyetle diğer Hunlara benzemeyen Avarlar, İstanbul ahalisi tarafından paradoks bir kavim olarak adlandırılmıştı: bu tuhaf kıyafetli adamları görmek maksadıyla, bütün İstanbul ahalisi sokaklara dökülmüştü. (Türk Kavimleri ve Devletleri)
  • Bizans İmparatorluğunun belli bir “Barbar” siyaseti vardı: Tehlikeli olmaya başlayan bir barbar kavmi, başka bir barbar kavim vasıtasıyla imha etmek. (Türk Kavimleri ve Devletleri)
  • Kumanlar, birinci sınıf atlı asker olmalarından dolayı komşu devletler tarafından ücretli asker olarak sık sık davet edilmişlerdir. (Türk Kavimleri ve Devletleri)
  • Doğu Slavlardan Polyan, Radimiç, Severyan ve Vyatiç uruğlarının Hazarlara tâbi oldukları ve vergi ödedikleri biliniyor. (Rusya Tarihi)
  • Rusya'nın Türkiye'ye karşı takip ettiği siyaset ve amaçlarının gizli bir tarafı yoktu. İlk müsait fırsat zuhur edince Boğazları ve İstanbul'u Rusya'nın kontrolü altına koymak şeklinde ifade edilen bu Rus emeli Türkiye'de daima endişe kaynağı olmuştu. (Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri)
  • Bir Avar bir yere gitmek istediğinde, kendisini taşıyacak olan arabaya at yerine Slav kadınlarını koyarmış. (Türk Kavimleri ve Devletleri)
  • Anadoluda Çaka adını taşıyan bir beyin, Anadolu Beylerinden Danışment Beye izafeten Danişmentname adını taşıyan el yazmasında, Danışment Beyin arkadaşları arasında Çavuldur Çaka adlı bir şahıs da zikrediliyor. Bu Çakanın 1078 den sonra Bizanslılara eline esir düştüğünü Anna Komnena vasıtasiyle öğrendiğimiz Çakanın ayni olup olmadığını tesbit edecek vaziyette değiliz. Şimdi ismini söylediğimiz Bizans kaynağına göre, Çaka esir düştüğü zaman henüz genç bir delikanlı idi. Ondan evvel onun “bütün Asyayı (Orta Anadoluyu) harp ederek geçmiş” olduğuna göre, yüksek Çakanın hakikaten Doğu Anadolu'dan gelen Türkmen Beylerine mensup Beylerden biri olduğu anlaşılıyor. (Çaka Bey)
  • Coğrafya kaderi tekerrür eder; İngiltere ve Rusya, Türkiye'yi askeri bir kuvvet olarak önemsiz telakki etmekle beraber Almanya tarafında harbe katılmasını istemiyorlardı. Türkiye harbe girdiği takdirde Rusya'nın Kafkas cephesinde bir miktar asker bırakması mecburiyeti hasıl olacağından Türkiye'nin harbe girmesi asla arzu edilmiyordu. (Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri)
  • Birçok fabrika kapanmıştı. Halkın günlük ihtiyacımı gören mamul eşya piyasadan kaybolmuştu; kara borsa cilık aldı yürüdü, o nisbette de her şeyin fiyatı yükseldi; paranın kıymeti azaldı ve hayat pahalılığı her gün geçtikçe kendini hissettirmeye başladı; bu genel sıkıntı içinde bazı zümreler, harp zenginleri, muhtekirler ve karaborsacılar, lüks hayat sürmekte idiler; nüfuz veya servet sahibi birçok aileler çocuklarını rahat yerlere yerleştirmek suretiyle askerlik mükellefiyetinden kurtarmak veya cepheye gitmelerinin önünü almak için, ya iltimas veya ilgili sahislara rüşvet vermek suretiyle işlerini uydurmakta idiler. (Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri)
  • Doğu Slavları Pripet havzasından doğu-şimal ve doğu istikametinde ilerledikçe, fin kavimleriyle temasa geldiler ve fin sahasını işgale başladılar. (Rusya Tarihi)
  • Slavların geçim tarzları ve meşguliyetlerinin icabı olarak, uzun zaman bir yerde kalmadıkları anlaşılıyor. (Rusya Tarihi)
  • Avarlar'ın bir kısmı İdil (Volga) nehrini aşarak Avrupa'ya geçmişler,ve 568 e doğru, Pannonya merkez olmak üzere, büyük bir Avar imparatorluğu kurmuşlardı. (Rusya Tarihi)
  • Sakız adasında cereyan eden harplerin 1090'dan daha evvel olması lazım gelir; çünkü 1090'da Bizans hükümeti adaları zaptedecek kadar kuvvet gönderecek vaziyette değildi.O yıl Bizans imparatorluğunun bütün kuvvetleri İstanbul surlarına kadar gelebilen Peçeneklerle meşguldü. (Çaka Bey)
  • Harbin başladığı zaman Enver Paşa Türk ordusunun en mümtaz siması ve en büyük vatanseveri olarak tanınıyordu. Onun vatanseverliğinden, ahlaki dürüstlüğünden ve bilhassa cesareti ile kahramanlığından kimsenin şüphesi yoktu. (Türkiye ve Rusya)

Yorum Yaz