diorex
sampiyon

Ahmet Sarı kimdir? Ahmet Sarı kitapları ve sözleri

Türk Akademisyen, Şair, Yazar Ahmet Sarı hayatı araştırılıyor. Peki Ahmet Sarı kimdir? Ahmet Sarı aslen nerelidir? Ahmet Sarı ne zaman, nerede doğdu? Ahmet Sarı hayatta mı? İşte Ahmet Sarı hayatı...

  • 10.01.2023 18:00
Ahmet Sarı kimdir? Ahmet Sarı kitapları ve sözleri
Türk Akademisyen, Şair, Yazar Ahmet Sarı edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmet Sarı hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmet Sarı hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmet Sarı hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Doç. Dr. Ahmet Sarı

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Ahmet Sarı kimdir?

''Doç. Dr. Ahmet SARI'' Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisidir. Şiir, öykü, roman ve akademik kitaplar kaleme almaktadır. Ahmet Sarı, 07.09.1970 Düsseldorf / Almanya doğumludur. Eğitimini memleketi Erzurum'da tamamlamış olup, yine aynı zamanda aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.

1993 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesinde Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1995'de Yüksek Lisansını, 1996'da da yine aynı üniversitede doktorasını tamamlamıştır. 2005'de yardımcı doçentliğe, 2011'de de doçentliğe yükselmiştir.

Ahmet Sarı Kitapları - Eserleri

  • Edebiyatın İyileştirici Gücü
  • Masalların Psikanalizi
  • Edebiyat ve Suç
  • Edebiyat ve Utanç
  • Kendi İmdadına Da Koşup Gelen Hızır
  • Başlangıcı Olmayan Bir Şeyin Sonu
  • Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak
  • Annemi Bir Uğultuya Yasladılar
  • Hölderlin
  • Kuş Seslerinden Bir Çadır
  • Thomas Bernhard'ın Şiir Dünyası
  • Psikanaliz ve Edebiyat
  • Musa'nın Derinlerine Düşen Yutkunuş
  • Kafkamakine
  • Allah Ağrısı
  • Edebiyat Nefreti
  • Anadolu'nun Unutulmaz Sokak Oyunları
  • Ve Asma Yaprakları Gibi Titreyen El
  • Sağ Omuz Meleğimin Omzundaki Sağ Omuz Meleği
  • Kafkaesk Anorexia
  • Şairaneliğin Karanlığından
  • Felsefe Edebiyata Kendini Nasıl Eklemler?
  • Kurmacanın O Kadim Unsurları
  • Ahmed'e Konmaya Çalışan Bir Sineğin Arzusu

Ahmet Sarı Alıntıları - Sözleri

  • İnsanlar, tanrı onları nasıl yarattıysa öyle, Ama çoğunlukla çok daha kötüdürler. Cervantes (Edebiyat ve Suç)
  • .. Her şey bir günde değişir. Dost gözüken insanlar düşman olmaya başlarlar... (Psikanaliz ve Edebiyat)
  • Sorun: Wittgenstein üzerine bir şeyler yazıp yazmamam değildir. Sorun: Bir an bile olsun onu (W.) ya da beni (B.) yok etmeden Wittgenstein olup olamayacağım? (Felsefe Edebiyata Kendini Nasıl Eklemler?)
  • uyusam mı diyorum belki biraz açılırm. bir çocuk denizde nasıl açılırsa belki öyle açılırım. bir kapı kagir onyıllar sonra nasıl açılırsa belki öyle açılırım bir çiçek güneşte nasıl açarsa, uykuda rüyaya belki de öyle açılırım. (Kuş Seslerinden Bir Çadır)
  • Uzun süre, çok çok uzun süre birbirlerini görmeyen üç dost bir yolunu bulup, akşamleyin koskoca kazanında odunların çatırdadığı büyük bir semaverin sıcağına da yaslanarak bol limonlu çay içiyorlardı. Daha masaya oturur oturmaz küçük bir hal hatır faslından sonra son model cep telefonlarında birbirlerine resimler göstermeye başladılar. Video varsa bakır şekerliğe yaslandırılan cep telefonundan videolar da izlendi. Çaylar bitti. Çaylar tazelendi. Çaylar bitti. Çaylar tazelendi. Gelen çayların bazılarının tepesinde çay otu vardı bazılarında yoktu. Sonra herkes iyiden iyiye elindeki cep telefonuna kapandı. Vakit nasıl geçti anlamadılar. Biri içtiği onca çayın baskısıyla da “ vakit geç oldu” dedi. “ Kalkmak lazım. Buralardaysak bu buluşmaları rutin hale getirelim.” Sımsıkı sarıldılar birbirlerine. Hesabı vererek dağıldılar. (Kendi İmdadına Da Koşup Gelen Hızır)
  • "(...) Hölderlin'e göre insanlar çok bilim öğrendiler ve kendilerini bilimle olağanüstü yetiştirdiler, ama aynı şeyle çok şeyi de bilemez hale getirilip, çok şeyi unuttular. İnsani yaşantının tam bir doluluk durumuyla yaşanmasını, çok yönlülüğü, köken duygusunu yani hepsini yitirdiler. Bu "tanrısal olanın" yitirilmesi de­ğil de nedir? Heidegger Hölderlin'de "tanrısal olanı", "öteye ait", "öbür tarafa ait", "ötede bulunan" bir şey olarak değil insanların diyaloglarında, birbirlerine karşı tavır ve davranışlarında ve doğaya karşı tutundukları tavırlarda bulunabileceğini dillendirir. " (Hölderlin)
  • İnsan Hatice, aslında kötüdür ve kendi kendine çelme takan. (Annemi Bir Uğultuya Yasladılar)
  • Başım önüme eğik, dünyevi sorunlarla, felsefenin mi sefil, sefilliğin mi felsefe olduğunu düşündüğüm bir anda, önümde bir kızın düştüğünü gördüm. (Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak)
  • İnsanların bir deli mermi gibi bir yerlere koşturmalarına şaşırdı kaldı. Bunların denizin hemen üzerinden hışımla uçup giden sığırcıklardan farkı neydi? Tarif edilemez bir koşuşturma hali. Cebindeki köstekli saat aynen kalbi gibi çarpıyordu. "Yavaşlık" dedi. İnsanımıza biraz yavaşlık lazım. Koşturmacadan başkasını değil, kendini bile göremiyor. (Annemi Bir Uğultuya Yasladılar)
  • Görünen bir şeyin görünmesinden kaynaklı kalp ferahlığıyla görünmeyenin özlemle tütsülenen, hasretle buğulanan varlığı yokluğun ve belirsizliğin girdabına da bulandı mı ey okur buna kalp nasıl dayansın? (Annemi Bir Uğultuya Yasladılar)
  • İnsan insana her daim altmışın, yetmişin üzerinde bir yaşam biçer. Ondan önce ölmek, "genç bir ölüm" dür. (Başlangıcı Olmayan Bir Şeyin Sonu)
  • Babanın sessizliği kökünden sökülmüş çınara benzer. (Kendi İmdadına Da Koşup Gelen Hızır)
  • Tanrı, insanın kurduğu ve kurabileceği en yüksek kulelerin kendi büyüklüğünü tehdit etmesinden dolayı değil -zira insanın gücü ve varoluşu buna asla yetmez- insanın kalbinde tasarladığı ve kalbinden geçirdiği “büyüklük hissi” nedeniyle ona ceza veriyor. (Ve Asma Yaprakları Gibi Titreyen El)
  • sümüklüböceğin geride bıraktığı mukustu bende dünya hevesi (Kuş Seslerinden Bir Çadır)
  • ... yazarını iyileştiren her metin, okuyanı da iyileştirebilir. Yazanın yazarken iyileştiği bir mektup gibidir, okuyucusunu da içerir. (Edebiyatın İyileştirici Gücü)
  • Filozoflar, felsefeyle uğraşanların kendi seviyesine ulaşmalarını dilerler. (Felsefe Edebiyata Kendini Nasıl Eklemler?)
  • Mutlu eşlerin birbirlerinden sıkıldıklarını ve sodyumsülfat ve suyu oluşturduklarını, yani eşlerin değiştiğini öğrendiğimde, yani eşlerin birbirlerini aldattıklarını fark ettiğimde, Goethe yüzünden edebiyata başladım. (Merhamet Dilercesine Gökyüzüne Bakmak)
  • Çileli geçen ömür, hayatın şefkatli yönünden daha çok belki de onun gadrine uğraması, hayatın olumsuz yönlerini görmesi onun şanssız biri olduğunu gösterebilir. Ama Bernhard hiçbir zaman kendisinin de kaleme aldığı ve bir anlamda itiraflarını da barındıran otobiyografik beşlisinde de belirttiği gibi hayatın kendisine gülmeyen bu yüzünden dolayı bir varlık, bir varoluş olarak karamsarlığa kapılmayıp, hep bu olumsuz hayat akışından kurtulmayı, kendini güçlü bir iç hesaplaşmaya atmayı becermesini bilmiştir. (Thomas Bernhard'ın Şiir Dünyası)
  • Dilenci sokakta hiç kimse olmadığı zaman eline bir sigara alıp, onu içmektedir. Dilenen dilenci, sigaraya parası olmaması düşüncesiyle bunu kimseye farkettirmeden yapmakta ,onu gizlice içmektedir ~Aylak adam~ (Psikanaliz ve Edebiyat)
  • ...Tolstoy yeniden dogma süreci için depresyonun gerekli olduğunu önerir... (Psikanaliz ve Edebiyat)

Yorum Yaz