Ahmet Aslan kimdir? Ahmet Aslan kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Yazar Ahmet Aslan hayatı araştırılıyor. Peki Ahmet Aslan kimdir? Ahmet Aslan aslen nerelidir? Ahmet Aslan ne zaman, nerede doğdu? Ahmet Aslan hayatta mı? İşte Ahmet Aslan hayatı...

Yazar Ahmet Aslan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmet Aslan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmet Aslan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmet Aslan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1969

Doğum Yeri: Urfa

Ahmet Aslan kimdir?

1969 yılında Urfa'da dünyaya getirilmişim;doğumumla da annem ölmüş,bu yüzden gördüğüm her kadına,içimden sarılıp geçtim...

1975'de Hatay'ın Reyhanlı ilçesine pamuk işçiliği için göç etmiş ve orada yerleşmiş bir babanın tek oğluyum..ilkokulu aynı ilçede okudum ve otuz yaşıma dek inşaatlarda amele olarak çalıştım. 

(Ahmet Aslanla yapılan bir röportajdan alınmıştır)

Ahmet Aslan Kitapları - Eserleri

  • İdil
  • Bütün Kuşları Alkışlamaya Gidiyorum
  • Her Şey Bir Taşla Başladı
  • Her Çiçeğin Bir Gülü Vardır
  • Arapça Dilbilgisi Nahiv İlmi
  • Karanlığa Veda

Ahmet Aslan Alıntıları - Sözleri

  • kopup dağılan bir tespih merada toplayan bilir toplayan bilir dizilir kendiliğinden köye doğru tane tane başa geçince imame çeken bilir çeken bilir (İdil)
  • uçmadığıma bakmayın ben bir serçeyim aslında gökyüzü kanatlarımın değil ama ayaklarımın altında (İdil)
  • "Kaygı denizinde çırpınan insana can simidi atarken üzerine şunu yazardım: Neden seni ayakta tutan içindeki ateşe etini atıyorsun? ...Güzel düşün, güzel gör bütün masrafları benden." (Her Şey Bir Taşla Başladı)
  • ne güzel!.. gün ömrüne aldırmadan kozasını yırtan kelebek gülecek yüz arıyor ağzım yapraklarını kabartıp gül, gül diyor bir çiçek.. (İdil)
  • güneşi görünce uyanırmış çiçek keyfine diyecek yokmuş kuşların o zaman.. (İdil)
  • "Duyularımıza iyi niyetimizi katarak güçsüzün yanında yer alabiliriz: Bu, eylemin yarısıdır. İyimser olmak, ruhun akla kondurduğu öpücüktür.." (Her Şey Bir Taşla Başladı)
  • "Allah'ım düşmanım yok. Ama ille de bir düşmanım olacaksa, gücü gücüme denk olsun ki yalnızca hak üstün gelsin." Halil Cibran (Her Şey Bir Taşla Başladı)
  • Evim yok seni konuk etmek için olmayacak olmasın yüzümde iki göz bir konak yeter ki çalsın kapıyı gözlerin yetmezse alnımın çatısı var yetmezse başımın üstünde yerin yetmezse kalbim ne kapı ne anahtar... (İdil)
  • gecenin anlattığı ne çok şey var sevgilim ne çok şey yıldızlar şöyle bir dursun şu lâcivert duvara pencereni yerleştireceğim ışığı yak ve perdeleri arala iki gözümle resmini çekeceğim (İdil)
  • "Kelebeğin kısacık ömrüne sığdırabildirdikleri bir filinkinden fazladır belki: Narin, zarif, renkli ama kısa bir ömür. Hayır, upuzundur bu ömür; rafine edilmiş uçuşlarla doludur çünkü." (Her Şey Bir Taşla Başladı)
  • "hiçbir şeye benzetemedim onu Mecnun'u oldum en son." (Her Şey Bir Taşla Başladı)
  • "Ne zaman birinin yakındığını duysam, başımı kaldırıp göğe nakarım. Bilmiyorum; milyarlarca ışık yılı ötedeki ölmüş bir yıldızın hâlâ parlayan ışığına hayranlığımdandır belki. Ah! Düşünce evreninde yanan ışık, umudunu kesme bizden." (Her Şey Bir Taşla Başladı) (Her Şey Bir Taşla Başladı)
  • ne büyük bir yitim gözlerin varken gözlerimi yummak (İdil)
  • yüzünden mi içme suyum.. (İdil)
  • "Hayatın bir kavgadan ibaret olduğunu söyleyenlerin arasında ön saflardaydım; herkes birbirini dövüyor, tırmalıyor, dişliyordu. En güçlüler, en iriler bile darbe almaktan, yaralanmaktan kurtulamıyordu. Baktım ki hep dayak yiyorum... Hayatın sevgiden ibaret olduğunu düşünmeye başladığımda ise gördüm ki hayat yaralarımı sarıyor, sırtımdaki yükü paylaşıyor, yorulduğumu gördüğünde beni kucağına oturtup dinlendiriyor, elimden tutup gezdiriyor, sevip okşuyor, yemeğimi önüme koyup yediriyor, karşımda saygıyla eğiliyordu. İnsan hayatın ruhuna uymaz oysa hayatın ruhu her bedene uyar." (Her Şey Bir Taşla Başladı)
  • arı ne istiyor çiçek ne veriyorsa o olsun, rüzgâr nereye esiyorsa, bir iyilik vardır orda, kötülüğü savuruyordur oh olsun. (İdil)
  • Yine tam akım gökyüzü Giyinmiş mavisini tepeden tırnağa Bir güneşle göz kırpıyor Bir ayla Karşılık alınca da toprak anadan Milyonlarca yıldızla patlatıyor gözlerini Derler ki yıldızdır o kayanlar Bence Gökyüzü taş atıyordur Sevgilisinin penceresine (Bütün Kuşları Alkışlamaya Gidiyorum)
  • evim yok seni konuk etmek için olmayacak olmasın yüzümde iki göz bir konak yeter ki çalsın kapıyı gözlerin yetmese alnımın çatısı var yetmese başımın üstünde yerin yetmese kalbim ne kapı kolu ne anahtar (İdil)