Ahmed Kalkan kimdir? Ahmed Kalkan kitapları ve sözleri
Türk Yazar Ahmed Kalkan hayatı araştırılıyor. Peki Ahmed Kalkan kimdir? Ahmed Kalkan aslen nerelidir? Ahmed Kalkan ne zaman, nerede doğdu? Ahmed Kalkan hayatta mı? İşte Ahmed Kalkan hayatı...
Türk Yazar Ahmed Kalkan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmed Kalkan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmed Kalkan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmed Kalkan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1955
Doğum Yeri: Kütahya, Türkiye
Ahmed Kalkan kimdir?
Ahmed Kalkan, 1955 Yılında Kütahya’da doğdu. İlkokuldan sonra hâfızlık ve Arapça eğitim aldı. Konya İmam Hatip Lisesi (1974), At. Üniversitesi Edebiyat Fakültesi (1978) mezunu. 1979-1983 yıllarında Sakarya Karasu’da Edebiyat öğretmenliği yaptı. İki yıl Fransa'da, altı yıl da Hollanda’da cemaat çalışmaları ve serbest öğretmenlik yaptı. 1992 Yılından bu yana İstanbul’da fahrî/özgür öğretmenliğini sürdürmekte olan Kalkan, evli ve dört çocuk babasıdır. Avrupa’da Hicret, Tebliğ, Haksöz, Umran, Yeryüzü, Eğitim Yazıları, Berfin gibi dergilerde makaleleri yayınlanan yazar, ilk sayısından itibaren Vuslat dergisi yazarları arasına katıldı.
100’e yakın makalesi yayınlanan Ahmed Kalkan, Yurt FM adlı radyoda programlar yaptı.
Hâlen Özel FM’de (Cuma günleri saat 19.30 – 20.30 arası) “Kur’an Tefsiri, Kur’an Penceresinden Hayatımız” adlı programını sürdürmekte olan Kalkan, 1998’den beri konulu tefsir çalışması olarak Kur’an Kavramları üzerinde çalışmaktadır. İleride Kavram Tefsiri adıyla yayınlatmayı düşünmektedir. Ümraniye’de Kur’an Tefsiri ve Akaid gibi dersler yapmaktadır
Ahmed Kalkan Kitapları - Eserleri
- Sanat Bilinci
- Tevhid Bilinciyle Canlanmak
- Müslüman Akaidi
- Gençler İçin Akaid
- Kur’an’ın Kör Dediği Kur’an’ın Gör Dediği
- Müslümanın Evliliği ve Aile Hayatı
- Müslümanın Müslümanlaşması
- Müslümanın Güzelleşmesi
- Hıristiyanlık ve Yahudilik
- Bel'am
- Put ve Puta Tapma
- Sevgi İtaat ve İsyan
- Küfür, Kafir ve Tekfir
- Hesap ve Hesaba Çekilme
- Müslüman Evliliği ve Aile Yaşamı
- Kur'an'da Yahudilerin 80 Özelliği
- Nifak ve Münafık
- Zulüm ve İstikrar
- Cahiliyye
- Müslümanın İnanç Esasları
- İnsanın Dünya ve Ahiretini Mahveden Virüs-Şirk
- Melek, Cin ve Şeytan
- Peygamberler ve Tevhid Mücadelesi
- Atalar Yolu
- İlk Sureler ve İslami Hareket
- Ecel ve Ölüm
- Büyü ve Şeytan
- Rukyecilik ve Muskacılık
- Koca Bir Yalan Cinlerin İnsana Musallat Olması
- Gönül Minberinden Alternatif Hutbeler
- Müslümanın İnanç Esasları (2 Cilt Takım)
- Davet
- Daru’l Harp mı Daru’l Harap mı?
Ahmed Kalkan Alıntıları - Sözleri
- İsyanınız kafirlere , zalimlere ve hevanıza ; itaatiniz Rabbinize olsun! (Müslümanın Müslümanlaşması)
- Öğrendikleri , kişiyi Allah'tan daha fazla huşû ile korkutup takvaya meyletmiyorsa , öğrenilenler ilim ; öğrenen kişi de alim değildir... (Müslümanın Müslümanlaşması)
- İnsani duygu ve düşüncelerin, estetik biçimde ve ruhu besleyecek tarzda dışa vurulması demek olan sanat, bugün daha çok hayvani duyguların, hayvani çıplaklığın, hayvani böğürtülerin ve hayvani tepinmelerin en bayağı şekliyle icra edilmesi olarak görülmekte. İlkel cahiliyye çıplaklık ve fuhşunu modernize ederek taklid edebildiği oranda kişi büyük sanatçı olabilmekte. Herhangi bir yeteneğinin olmasına gerek yok; eğer fiziği yerinde ise genç kızın (!) orasını burasını cömertçe göstermesi, cıvıkça kahkahalar atması, dilimizin varmadığı buna benzer bir iki şey yapması yetiyor yıldız, güneş, kraliçe vb. olmasına. Medyanın desteğini de malum yollarla aldı mı tamam! (Sanat Bilinci)
- Şehevi duyguları azdırmaktan başka özelliği olmayan sahnelere, rollere veya eserlere de sanat ismi verilecektir. Hayvanların tepinmesine benzeyen eşek dansının bin bir çeşidi, sanat maskesi dışında bir takı ve giysiyi kabullenmeyecektir. (Sanat Bilinci)
- Çocuklarının gıda ihtiyaçlarını karşılamayan yada tamamen hastalık taşıyan mikroplu pis gıdalarla onları besleyen anne-baba'nın suçluluğu kabul edilir de, midelerinden çok daha önemli olan kafa ve gönüllerini aç bırakan veya ondan daha kötüsü, hastalıklı düşünce ve inançlarla doldurulmasına sebep olan ebeveyn suçlu sayılmaz mı? (Müslümanın Güzelleşmesi)
- Zamanımızda olduğu gibi, Kur’an-ı Kerim’in indiği devirde de kendi kafalarına göre din icat edenler veya Allah’ın hükümlerinin kendi arzu ve heveslerine göre değiştirilmesini isteyenler olmuştur. Halbuki Kur’an belli dönemlerdeki insanların geçici ve değişken arzularını karşılamak için değil; Kıyâmete kadar bütün insanlığın ruhî, ahlâkî ve mânevî ihtiyaçlarını karşılamak, dünyevî ve uhrevî saâdetin yolunu göstermek için indirilmiştir. Bu sebepledir ki, âyette belirtildiği gibi Peygamber de dâhil olmak üzere hiç kimsenin Kur’an’ın hükümlerini değiştirme veya onları tâviz pazarlığına koyma yetkisi yoktur. Ahmed KALKAN // Müslümanın Müslümanlaşması (Müslümanın Müslümanlaşması)
- Kur'an da Rabbimiz şöyle buyurur: "Tertemiz hanımlar,tertemiz erkeklere layıktır.Tertemiz erkekler,tertemiz hanımlara layıktır."(24/Nûr,26).Yüzünde şeytani bakışların izi,lekesi olmayan kızlarla;gözünde şehevî bakışların izi ve ısı olmayan erkeklerin evliliğinden lekesiz,stressiz,birbirine bağlı, huzurlu yuva oluşur ve nurlu yavrular dünyaya gelir."İman etmedikçe müşrik/putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğendiniz bile,müşrik/putperest bir kadından imanlı bir cariye/köle kesinlikle daha iyidir.İman etmedikçe müşrik/putperest erkekleride kızlarınızla evlendirmeyin."(2/Bakara,221)."Zinâ eden erkek,zinâ eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez..."(24/Nûr,3).Sadece evlenecek kızın değil;erkeğin de bekâretinin bozulmamış olması gerekmektedir.Namussuzluk,zinâ ve fâhişelik sadece bayanlar için bir suç değil;bu ayıp ve günahlar,bu rezillikler aynen erkekler için de geçerlidir.Yani zinâ eden bir erkek de orospudur,fâhişe ve nâmussuzdur.Kızda aranan iman ve edep/nâmus,damat adayında da aranacak ilk vasıf olmalıdır (Müslümanın Güzelleşmesi)
- Allah'ın sanatına hayranlık insanı şükretmeye iter. (Sanat Bilinci)
- Terörizm birtakım siyasi ve askeri kazanımlar elde etmek için sivillerin öldürülmesi ya da sindirilmesidir. (Müslümanın Müslümanlaşması)
- Mezarlarda ve hayalinde düşünerek canlandırdığın kabir hayatında düşün ki, bir-iki metrelik çukur, içinde bir kaç kemik parçası ve mezar taşında da senin adın, evet senin, benim adım yazılı. Artık Rabbinle karşı karşıyasın. Büyük kıymetin kopmasını bekliyordun ve ya beklemiyordun. Ama öldün, yan senin kıyametin koptu. İşte bu kıyamete hazırlandın mı? Yaptın mı yapacaklarını? Sakındın mı yapmaman gerekenlerden? Hazır mısın ölüme? Borçların-harçların, ümitlerin, beklentilerin, yatırımların... neresi için? Ölüm... Ne zaman? Evet ey insan! Tohumun toprağın üstüne yeni bir hayatla çıktığı gibi birgün kabrinden çıkartılacağını, Rabbinin huzuruna gidip yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını vereceğini düşün ve hayatını ona göre düzenle. Çünkü, ölüm bir yok oluş değil; diriliştir. Ölüm uzakta değil; çok yakınımızdadır. (Müslümanın Güzelleşmesi)
- Kim dünyaya evlenme teklifinde bulunursa, dünya ondan mehir bedeli olarak, dinini ister. Dünya'nın karakteri, önce yaldızlı şeylerle aldatıp sonra helâk etmektir. O, kendini beğendirmek için süslenip püslenen, evlendikten sonra da kocasını öldüren bir kadına (daha doğrusu ihtiyar bir cadıya) benzer. (Müslüman Akaidi)
- İnancın etkisinde olmayan hiç bir kavram yoktur denilse yeridir. Kavramlara herkes inancı doğrultusunda yorum getirerek yaklaşır. (İnançla ilgisi olmadığı zannedilen kişiler de kendi hayat görüşleri, şahsi bakış açıları, içinde bulunduğu toplum veya düzenin kabulleri doğrultusunda değerlendirmeler yapar ki tüm bunlar bir din ve inançtan başka bir şey değildir.) Sanat kavramı için de aynı şey söz konusu olacaktır kaçınılmaz olarak. (Sanat Bilinci)
- Yeşilciler , çevreciler , hayvan severler , sendikalar , spor fanatikleri... kadar bile tepkilerini dillendiremeyen dava adamları(!); sayıları kırkı bulur bulmaz sivil itaatsizlik ve tepkilerini sokağa taşıran , sloganlar atarak , tevhidi gülle gibi meydanlara savurarak kutsal isyana giden yolu açanları sadece tarihte yaşanıp bir daha tekrarlanmayacak masal gibi değerlendirirler. (Müslümanın Müslümanlaşması)
- Hayat oyun ve eğlenceden ibaret.Hayat oyunu bitmek üzere,göz perdelerimizin kapanmasına kim bilir,belki fazla bir vakit kalmadı.Zevkler,sanal;hayat ise bir oyun,masal,rüya.Bir varmış bir yokmuş. (Müslümanın Güzelleşmesi)
- Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü, yine sanat kelimesiyle karşılanır: "Askerlik sanatı", "Öğretmenlik sanatı" örneklerinde olduğu gibi. (Sanat Bilinci)
- Her insan davasından taviz verebilir , başka davalarla uzlaşabilir , ama müslüman asla! Her batıl başka batıllarla kaynaşabilir , uyuşabilir , ama hak vasfını kaybetmeden hak asla! (Müslümanın Müslümanlaşması)
- Gerçek hürriyet, ancak iman sayesinde tevhid sayesinde gerçekleşir. Tevhidi imana sahip olamayanlar; maddeye, eşyaya, mala,çevreye,dünyaya,,zaaflara,... görünmez zincirlerle bağlı ve bağımlıdırlar; özgür değillerdir. Kölenin kölesi, kulun kulu, acizim emrindeki zavallıdır onlar. (Müslüman Akaidi)
- İnsanlık ve kulluk derecesini kaybedip en aşağılara doğru alçaldıkça, ölçüsü ters olduğundan her şeyi tersten görüp değerlendirerek, kendini Firavunvari ilah ilan etmeye gider. İşte o yüzden heykeltraşlık en büyük sanattır cahiliyye anlayışında. (Sanat Bilinci)
- Hicret , baskıları durdurma gücünün olmadığı yerde , baskıların kendini durdurmasına izin vermemektir. (Müslümanın Müslümanlaşması)
- Kim Allah'a sahip , o neyden mahrum ; kim Allah'tan mahrum o neye sahip? (Müslümanın Müslümanlaşması)