Ahmed er-Rifâi kimdir? Ahmed er-Rifâi kitapları ve sözleri
Din adamı Ahmed er-Rifâi hayatı araştırılıyor. Peki Ahmed er-Rifâi kimdir? Ahmed er-Rifâi aslen nerelidir? Ahmed er-Rifâi ne zaman, nerede doğdu? Ahmed er-Rifâi hayatta mı? İşte Ahmed er-Rifâi hayatı... Ahmed er-Rifâi yaşıyor mu? Ahmed er-Rifâi ne zaman, nerede öldü?
Din adamı Ahmed er-Rifâi edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ahmed er-Rifâi hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ahmed er-Rifâi hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ahmed er-Rifâi hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Tam / Gerçek Adı: Es-Seyyid Ahmed er-Rifâi
Doğum Tarihi: 1118
Doğum Yeri: Basra, Irak
Ölüm Tarihi: 1182
Ölüm Yeri: Vasit, Irak
Ahmed er-Rifâi kimdir?
Ahmed er-Rifâi Kitapları - Eserleri
- Onların Alemi
- Aşıkların Baharı
- Kurtarıcı Öğütler
- Ahmed Er Rufai'den Vaazlar
- Hakikat Ehlinin Manevi Halleri
- Marifet Yolu
- Sohbet Meclisleri
- Delillerle Marifet Yolu
- Korunmuş Sır
Ahmed er-Rifâi Alıntıları - Sözleri
- - dünyayı muhtaç gördüğüm için, nesi varsa hepsini kendisine verdim. (Delillerle Marifet Yolu)
- Kul, Rabbine itaat ettiği zaman marifet pınarının suyundan içmekle nasiplendirilir. Allah onun dilini marifetle konuşturur. Kul, itaati terk ettiğinde ise Allah, marifetini geri almaz. Kulu, ona hasret kalsın ve türlü sıkıntılarla imtihan olsun diyerek marifeti kalbinde bırakır. Fakat onun dili, artık marifetle konuşamaz olur... (Hakikat Ehlinin Manevi Halleri)
- Herşeyi isteyen hepsini kaçırır (Marifet Yolu)
- İş sandığınız gibi,yün cübbesi,taç ve elbise giymekten ibaret değildir. Asıl hüner,hüzün cübbesini,doğruluk tacını,tevekkül elbisesini giyebilmekte... (Ahmed Er Rufai'den Vaazlar)
- - her gün önümüzden ve arkamızdan ölüm meleği "nerede olursanız olun ölüm size ulaşır" fermanını haykırıyor. kabirlerimizin karanlık çukurları cesedlerimizi bekliyor. biz hâlâ gaflet çukurlarında ve şehvet bataklıklarındayız.. (Delillerle Marifet Yolu)
- Kul, Allah'ın emrine âmâde olursa, her şey de onun emrine âmâde olur... (Hakikat Ehlinin Manevi Halleri)
- İmanın hakkı da lisan ile söylemek, kalp ile tasdik etmektir. (Kurtarıcı Öğütler)
- Şükür, nimeti vereni görmektir, nimeti değil. (Kurtarıcı Öğütler)
- Allah Teâlâ , ilahî sırlarını ariflerin kalbinde saklar... Onların kalpleri, ilahî nazarın mahallidir... (Hakikat Ehlinin Manevi Halleri)
- Akıllı kişilerin bütün amelleri Allah içindir (Marifet Yolu)
- Gafil kimse ancak ölümden sonra, kendisine şu hitap söylendiğinde hakikati görür: “Sen bu konuda tam bir gaflet içindeydin, artık gözünden perdeni kaldırdık, şimdi gözün keskindir” (Kâf 50/22) Gaflet ehli bunu duyunca şöyle der: “Rabbimiz! Gördük ve işittik; bizi geri gönder de salih amel işleyelim" (Secde 32/12). “Yapmış olduklarımızdan tamamen başka ameller, salih ameller işleyelim” (Fâtır 35/37). Bunun üzerine kendisine şu hitap gelir: "Sen bu konuda tam bir gaflet içindeydin, artık gözünden perdeni kaldırdık, şimdi gözün keskindir" (Kâf 50/22). (Aşıkların Baharı)
- Düşünce ibreti doğurursa o fikir, vaiz ve hikmet olur. İbadetleri tefekkürden sonra sağlam bir temele, amellerden sonra da ahlâkı doğru bir yola dayandırınız. Bunların hepsini de hâlis niyetlerle süsleyiniz. Cömertlik halatlarına tutununuz, çünkü cömertlik zühdün alâmetlerindendir. Hatta ben derim ki zühdün kapısıdır. Bunun da ötesinde cömert kişi, samimi olup serveti arttıkça cömertlik zühdün tamamı olur. Züht ise Allah'a varmak isteyenlerin attıkları adımlarının ilkidir. (Kurtarıcı Öğütler)
- İç âlem, celâl ve cemâlin nuruyla aydınlanır... (Hakikat Ehlinin Manevi Halleri)
- Kendi nefsinin nasihatçisi olmayana başkalarının vaaz ve nasihati fayda vermez. Kalbi gafil olan bir kimseye nasihat nasıl fayda versin? (Aşıkların Baharı)
- Allah Teâlâ, sizin rızkınıza kefil oldu. Siz ise onu elde etmek için hileye başvurdunuz. Allah Teâlâ cennete gireceğine dair hiç kimseye kefil olmamışken, sizler bu dünyada cennetle müjdelenmiş kimseler gibi davranıyorsunuz. Vakitlerinizi eğlence ve Cenâb-ı Hakk'ı unutmakla zayi ettiniz. Günlerinizi gaflet ve günahlarla geçirdiniz. Şakalarınız, kıyamet gününün pişmanlığından emin olmuş kimsenin şakaları gibi! Eğlenceniz, kıyamet gününü hiç duymamış birinin eğlencesi gibidir! Sanki kabirlere bakmıyor, orada konaklamış olanlardan ibret almıyorsunuz. Sizden önce göçüp gitmiş babalarınız ve dedeleriniz neredeler? Sizden daha fazla mal toplayanlar neredeler? Sizden daha fazla cehalet yüklenmiş olanlar neredeler? Allah'ı inkâr mı ediyorsunuz, ya da O'na karşı büyüklük mü taslıyorsunuz? (Aşıkların Baharı)
- Uzlet ve halvete girdiğinizde, menfaat gözetmeyerek onları temiz tutunuz. Uzlet ve halvet, tamahı (açgözlülük) terk ederek dünya bağlılarından uzaklaşmak; kişi, cismi ile halk arasında olsa da kalben insanlara karışmamasıdır. (Kurtarıcı Öğütler)
- -Dostum yârin ile aran nasıl? -O'nu bildigim andan beri, bir an olsun O'ndan uzak kalamaz oldum. -O'nu ne zamandır biliyorsun? O'nun marifetine ereli ne kadar zaman oldu? -Adım mecnunlar arasına karıştığından beri! (Onların Alemi)
- "edna"en yakın demektir,dünya da "Dünüv"kökünden gelme bir isim olup kula pek yakın olmasından dolayı bu isimle adlandırılmıştır. (Ahmed Er Rufai'den Vaazlar)
- - seven, sevdiğinin düşmanından uzaklaşmadıkça sevgilisine yaklaşmış olamaz.. (Delillerle Marifet Yolu)
- ''Hikmet, sıddîkların delilidir.'' (Hakikat Ehlinin Manevi Halleri)