Adnan Yücel kimdir? Adnan Yücel kitapları ve sözleri
Şair Adnan Yücel hayatı araştırılıyor. Peki Adnan Yücel kimdir? Adnan Yücel aslen nerelidir? Adnan Yücel ne zaman, nerede doğdu? Adnan Yücel hayatta mı? İşte Adnan Yücel hayatı... Adnan Yücel yaşıyor mu? Adnan Yücel ne zaman, nerede öldü?
Doğum Tarihi: 27 Mart 1953
Doğum Yeri: Elazığ, Türkiye
Ölüm Tarihi: 24 Temmuz 2002
Ölüm Yeri: Adana Türkiye
Adnan Yücel kimdir?
27 Mart 1953 tarihinde Elazığ'ın Dilek (eski adı ile Seli) Köyü'nde bir karayolları işçisinin oğlu olarak dünyaya gelen Adnan Yücel, ilk öğrenimini köy ilkokulunda, orta ve lise öğrenimini ise Elazığ'da yaptı. Önce Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu (1975), ardından Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi bölümünü bitirdi ve yüksek lisansını "Çağdaş Türk Edebiyatı" üzerine yaptı (1979)
Eğitimini tamamladıktan sonra Elazığ Karakoçan Lisesi, Ankara Yenişehir Lisesi, Ankara Yıldırım Beyazıt Lisesi ve Ankara Cumhuriyet Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği görevlerinde bulundu (1975-1987). 1987 yılından vefatına kadar Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde Türk Dili öğretim görevlisi olarak çalıştı.
"Ter Şiirleri" başlıklı ilk şiirleri 1974 yılında Yeni Adımlar dergisinde yayınlanan şairin şiirleri daha sonra Özgürlük İçin Direniş, Yapıt, Sesimiz, Petek, Sanat Edebiyat 81, Yeni Olgu, Dönem, Türkiye Yazıları, Somut, Dönemeç, Yazko Edebiyat, Yaba Öykü, Yeni Şiir, Sanat Emeği, Anadolu Ekini, Temmuz, Tavır gibi dergilerde yayınlandı. Yeni Halkçı, Demokrat, Cumhuriyet gazetelerinde de yazı ve şiirleri yayınlanan Yücel AYKO'nun kurucuları arasında yer aldı ve yönetiminde bulundu (1981-1987)
Son dönem toplumcu, gerçekçi şiirimizin en önemli temsilcilerinden biri olan Adnan Yücel, yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak 24 Temmuz 2002 tarihinde Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde yaşama veda etti ve Elazığ'ın Dilek Köyü'nde toprağa verildi.
2012 yılından beri şairin anısını yaşatmak, kişiliğini, düşüncelerini ve yapıtlarını gelecek kuşaklara aktarmak, genç kuşakların dil duyarlılığını artırmak, yazınsal becerilerini değerlendirmek amacıyla her yıl Adnan Yücel Edebiyat ve Sanat Festivali düzenlenmektedir.
Şiir kitapları
Kavgalara Sözlenen Sevda
Soframda Kaval Sesi
Bir Özlem Bir Türkü
Acıya Kurşun İşlemez
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Rüzgarla Bir
Ateşin ve Güneşin Çocukları
Çukurova Çeşitlemesi
Sular Tanıktır Aşkımıza
Acının Rengi
Acıya Kurşun İşlemez
Ay Işığında
Adnan Yücel Kitapları - Eserleri
- Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
- Acıya Kurşun İşlemez
- Bir Özlem Bir Türkü
- Ateşin ve Güneşin Çocukları
- Soframda Kaval Sesi
- Çukurova Çeşitlemesi
- Rüzgarla Bir
- Sular Tanıktır Aşkımıza
- Kavgalara Sözlenen Sevda
- Karacaoğlan
Adnan Yücel Alıntıları - Sözleri
- Sandık kadar odalarda Uçurumlar oluşmadı mı aramızda (Acıya Kurşun İşlemez)
- Bir derbeder yaşam ki sorma Sanki aşk yasak Buyruklar inmiş de sanki gökten Sevişmek zincire vurulu tutsak. (Kavgalara Sözlenen Sevda)
- ... Şu kızı görenin del'olur aklı On beş yaşında da kırk beş bölüklü Bir kız bana emmi dedi neyleyim . . Bilem dedim, bilemedim adını ... Bir kız bana emmi dedi, neyleyim . . Bir yiğide emmi demek güç olur Bir kız bana emmi dedi, neyleyim (Karacaoğlan)
- • Bin tane yüreğim yok ki benim Bunca acı içinde nereye koysam seni • (Çukurova Çeşitlemesi)
- Yavru güzel olmak için Yâre bir ben gerek bir ben Aşık aklın almak için Yâre bir ben gerek bir ben (Karacaoğlan)
- Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. sen misin seni sevdiğim o kavga, sen o kavganın güzelliği misin yoksa... Bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar. yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz bin kez korkuya boğdular zamanı bin kez ölümlediler yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri suyun ayakları olmuştur ayaklarımız ellerimiz, taşın ve toprağın elleri. yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık törenlerle dikilirdik burçlarınıza. türküler söylerdik hep aynı telden aynı sesten, aynı yürekten dağlara biz verirdik morluğunu, henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz... Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne ne tan atışı doğumların sevincine ey bir elinde mezarcılar yaratan, bir elinde ebeler koşturan doğa bu seslenişimiz yalnızca sana yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler... Şiirler doğacak kıvamda yine duygular yeniden yağacak kıvamda. ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda. ey herşey bitti diyenler korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! (Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek)
- Ala gözlerini sevdiğim dilber Şu gelip geçtiğin yerler öğünsün Kadir Mevla'm seni öğmüş yaratmış Kısmeti olduğun kullar öğünsün Karac'oğlan der ki garibim garip Garibin halinden ne bilsin tabip Akşamdan soyunup koynuna girip Boynuna dolanan kollar öğünsün (Karacaoğlan)
- Korkuyu yenmenin tek yolu Yine korkunun içinde yatan gizdedir Ölüm düşmanın ellerindeyse Yaşamak bizim ellerimizdedir.. (Ateşin ve Güneşin Çocukları)
- Solacak güllere dil dökemem.. (Bir Özlem Bir Türkü)
- Yıllar okyanusta yorgun bir gemi Ve yaşam Karada ağlayan bir sevgiliydi (Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek)
- Nasıl basarsam bağrıma Vurulup düşen bir güvercini Bir özlemi bir çiçek demetini Aynen öyle kucaklarım seni (Soframda Kaval Sesi)
- Bulanık sular durulur bir gün Koşturan taylar yorulur bir gün İnanç ki hep sonsuz kalır insanda Yalanın hesabı sorulur bir gün.. (Ateşin ve Güneşin Çocukları)
- Kendi yüreğimizi bile inandıramadık Anılar da avutmadı bizi Biz böyle kalleş ölümlere alışamadık (Sular Tanıktır Aşkımıza)
- Gökyüzünde birazcık olsun ışık Ve yeni çığlıkları doğanın Sonra inen sis Zindanlar Zincirler Ve biz Hüseyin, Yusuf, Deniz Dört yanında dünyanın Yangınlar tutuştururken ellerimiz Zindanlarımız Zincirlerimiz Ve siz Yaşamak için son bir umutla Günü Güneşi Ve bizi Boğmak istediniz karanlıklara Başımız gömütlerdedir şimdi Kavgamız gönüllerde. Bilin ey karanlığın dostları Boşunadır mumları söndürmeniz. Gün Güneş Ve biz Hüseyin, Yusuf, Deniz Boğulmadık karanlıklara Şafağın soluğunu alıyor yüreğimiz. (Kavgalara Sözlenen Sevda)
- • Sevmek ki bir yürek işidir Nasıl tanıtsam Tanıyamazsın... (Acıya Kurşun İşlemez)
- Duvarları korkudan saraylar kurdular Her aşka bir kelepçe Her söze bir zincir vurdular (Ateşin ve Güneşin Çocukları)
- Varsın kırılmış olsun kanatların Uçmak yürek işidir (Sular Tanıktır Aşkımıza)
- Nasıl kapanır bu kanayan yara Nasıl anlatılır ki sana bu hâl (Soframda Kaval Sesi)
- Henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz (Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek)
- Beynimi yüreğime nasıl haykırsam bu akşam Bu akşam hiç yaşamamış olsam.. (Sular Tanıktır Aşkımıza)