Abdulkadir Karahan kimdir? Abdulkadir Karahan kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Akademisyen, Gazeteci, Yazar Abdulkadir Karahan hayatı araştırılıyor. Peki Abdulkadir Karahan kimdir? Abdulkadir Karahan aslen nerelidir? Abdulkadir Karahan ne zaman, nerede doğdu? Abdulkadir Karahan hayatta mı? İşte Abdulkadir Karahan hayatı...

Akademisyen, Gazeteci, Yazar Abdulkadir Karahan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Abdulkadir Karahan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Abdulkadir Karahan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Abdulkadir Karahan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1913

Doğum Yeri: Siverek, Şanlıurfa, Türkiye

Abdulkadir Karahan kimdir?

Akademisyen 1913 yılında Şanlıurfanın Siverek ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi, Yüksek Öğretmen Okulu ve Sorbonne Üniversitesinden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Yüksek İslâm Enstitüsü ve Kahire Ayn Şems Üniversitesinde profesör olarak görev yaptı. Özellikle Eski Türk Edebiyatı ve başta hadis olmak üzere İslâmi İlimler alanlarında 40ın üzerinde eser verdi. Yurtiçi ve yurtdışında yayınlanan çok sayıda ilmi makalesi vardır. Tasvir, Yeni Sabah, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Güneş ve Türkiye gazetelerinde yazılar yazdı. M.E.B., İlesam, Türk Edebiyatı Vakfı, Türkoloji Enstitüsü ve daha birçok kurum tarafından ödül verildi. Dünya Mukayeseli Edebiyat Birliği, Altay İlimleri Daimi Konferansı,İkbal Akademisinin yanısıra bir çok milletlerarası ilmi kuruluşun üyesi idi. Evli ve bir kız babası. 2000 yılında İstanbul’da vefat etti. ESERLERİ: Eserlerinden bazıları: Güneşin Doğduğu Yurt (1934)- Fuzuli - Muhiti, Hayatı ve Şahsiyeti (1949, 1985, 1995, 1996),- Nabi (1953, 1967,genişletilmiş baskı 1987),- N ef i (1954, 1967,genişletilmiş baskı 1986),- İslâm-Türk Edebiyatında Kırk Hadis (1954),- Dr. Muhammed İkbal ve Eserlerinden Seçmeler.(1974),-Eski Türk Edebiyatı İncelemeleri (1980),- Müslümanlığın Temel Bilgileri (1981),- Türk Kültürü ve Edebiyatı (1985),- Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler (1988),- Les Poetes Classique a LEpoque de Soliman le Magnifique (1991).

Abdulkadir Karahan Kitapları - Eserleri

  • Nef'i
  • Fuzuli
  • Nef'i Divan'ından Seçmeler
  • Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler
  • Türk Kültürü ve Edebiyatı

Abdulkadir Karahan Alıntıları - Sözleri

  • Yine sen istediğin yerde gezersin güzelim Cismimiz yok yere yolunda heman hâk ederiz. (Güzelim, yine sen istediğin yerde gezersin. Biz bedenimizi sen gelip - geçtiğin yolun toğrağı haline getiririz de senin haberin bile olmaz) (Nef'i)
  • Âdem en çok geçmişinden kaçıyor “ Âmma ademi’ de en çok geçmişi mutlu ediyor ..” (Fuzuli)
  • Küşte-i Zülfikar-ı hicvimdir Bir alay yâve-gûy-i herze-tıraz Kadir olmasalar cevaba nola <> ( Bir alay hezeyan ve saçma sapan söylenenleri, benim hicvim Zülfikar’ı öldürmüştür. Bunlar bana cevap vermeseler şaşmamalı. Zirâ “Ölülerden ses çıkmaz.”) (Nef'i)
  • Erzurumlu genç Ömer’e, Nef’i mahlası, şöhretli şair ve tarihçi Ali tarafından verilmiştir. Eyledin mahlas-ı Nef’i ile kadrim a’lâ Zihn-î pâkimde görüb kuvvet-i iza’n-ı suhan Himmetinle giderek buldu terakki şi’rim Oldu her bir gazelim âleme destan-ı suhan (Nef'i)
  • Ey Hafız, cihan şahının kalemi, rızkları bölüştürendir. Geçim için boş düşüncelere kapılma. (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • Göz bebeğim, benim gönlümün kanını içiyorsa yerindedir. Niçin halkın ciğer köşesine (gözbebeğine, en çok değer verdiğine) gönül verdim?... (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • Alem-i ma'na ki hurşid-i cihân-ârâ gibi Devr eder girmiş semaa anda ruh-ı Mevlevi Öyle bir mana alemi ki :Mevlana'nın ruhu, cihan süsleyen güneş gibi, onun içinde semaa girmiş devreder. (Nef'i)
  • Aldıkça ele gamzeleri saz-ı muhabbet Dünyayı tutar nağme-i şehnaz-ı muhabbet Gamzeleri, muhabbet sazını ele aldıkça, muhabbetin şehnaz makamından olan nağmesi dünyayı tutar. (Nef'i)
  • Bîm-i tîg-i zeban-i kilkimden Feleğin rengi sandalî görünür ( Kalemimin dilinin kılıcının korkusundan feleğin rengi sapsarı görünür.) (Nef'i)
  • Ey Hafız, eğer sıdk ile ehl-i Beyt yolunda yürür, onu izlersen; Necef Şahnesi (Hz.Ali)'nin himmeti, sana yol kılavuzu, rehber olur. (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • "Kismetine rıza göster. Alnındaki düğümü çöz. Alnını buruşturma, surat asma. Seçme hakkı ne sana, ne de bana verilmiştir". (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • Senin sevginin kimyasiyle yanağım altınlaştı. Evet, lütfunun uğuruyla toprak bile altınlaşır. (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • Fuzûlî: "Ben kimim? Bir evsiz, bir barksız, bir âşık, bir gönlü incinmiş... Ben kimim? Bir şikayet etmeye, bir şey söylemeye kudreti olmayan bir biçare, bir âciz. Ben kimim? Bir kabiliyetsiz, gönlü taş gibi çoraklaşmış... Ben kimim? Toprak ve kandan yoğrulmuş bir avuç çamur. Ben kimim? Her harmanın başına gaflet içinde gelip oturmuş. Ben kimim? Her perdenin arkasında hayran hayran koşmuş bir zavallı." (Fuzuli)
  • Onun için dostluklar cidden önemlidir, hattâ candan daha kıymetlidirler. Der ki: Ez cân tama' boriden åsân boved ve likîn Ez dustân-i cânî müşkil tuvan boriden. (Candan ümid kesmek kolaydır; ama can dostlarından ilişkiyi kesmek güçtür). (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • “Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ itsem n’ola? Nice demlerdür esir-i iştiyâkıdur gönül” (Nef’î) Bir nefescik olsun o güzel yüzü görmek için bin canım olsa da kurban etsem yeridir. Gönül nice zamandır onun arzusuyla yana tutuşa esiri olmuştur. (Nef'i)
  • Tam da şair Nef'i'nin dediği zemindeyiz;Kafiye tutsun babamı bile hicvederim (Nef'i)
  • Gönlüm açılır zülf-i perişanını görünce Nutkum tutulur gonca-i handanını görünce (Fuzuli)
  • Eğer gönül köşesinden üzüntünün biri sana tuzak kurmuşsa Pir-i Mugan (Mürşit) kapısının haremi (eşiği) sana sığınak olarak yeter. (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • Ey üzüntüler çeken gönül, durum iyileşecek, üzülme. Bu perişan baş yine bir düzene kavuşacaktır, üzülme. Eğer ömrün baharı varsa ey hoş öten bülbül, tekrar çimen tahtına oturup başına çiçekten taç konacak, üzülme. Eğer çerh-i felek, iki gün muradımızca dönmediyse aldırma; hep böyle gidecek değildir ya, üzülme. Eğer gayb sırlarına vâkıf değilsen ümitsizliğe düşme. Perde arkasında gizli planlar, oyunlar var, gamlanma. Ey gönül, eğer yokluk selleri varlığın temelini çökertirse, madem ki kaptanın Nuh'tur, Tufan'dan korkma, üzülme. (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)
  • "... Gönlümdeki hayal beni hiç uyutmadı Yüz gecenin mahmurluğunu taşıyorum ..." (Şirazlı Hafız ve Şiirlerinden Seçmeler)