Kıyamet balığı nedir? Halk arasında neden kıyamet balığı deniliyor? Özellikleri neler?
Bu yıl ikinci kez, mitolojide felaketlerin habercisi olarak bilinen bir kürek balığı (oarfish) kıyıya vurdu. Yaklaşık 3 metre uzunluğunda olan bu nadir deniz canlısı, halk arasında depremlerle ilişkilendiriliyor. Bilim insanları, kürek balıklarının kıyıya vurmasının okyanus koşullarındaki değişikliklerle bağlantılı olabileceğini belirtiyor.
Kıyamet Balıklarının, deprem ve diğer doğal afetlerin öncüsü olduğu inancı, onları halk arasında "kıyamet balığı" olarak tanımlanmasına yol açmıştır.
Kaliforniya'da nadir görülen ve mitolojide felaketlerin habercisi olarak bilinen kürek balığı bu yıl ikinci kez kıyıya vurdu. Kürek balıkları, denizlerin derinliklerinde, özellikle 200 ila 1000 metre arasında yer alan mezopelajik bölgelere adapte olmuş canlılardır.
Kürek balığı, Japonya'da 2011 yılında büyük bir depremden önce kıyıya vurmuştu.
O yıl, Japonya'nın Oshika Yarımadası'nda 9,1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti ve ardından balık sahilde görülmüştü.
Nadir Rastlanıyor
Bu ayki keşiften sadece birkaç ay önce, San Diego açıklarında şnorkelli dalış yapan bir grup, 3,6 metre uzunluğunda bir başka ölü kürek balığıyla karşılaşmıştı.
Scripps Oşinografi Enstitüsü’nden balık uzmanı Ben Frable, kürek balıklarının Kaliforniya sahillerinde çok nadiren görüldüğünü belirtti. 1901’den bu yana yalnızca 20 kez kaydedilen bu olayların sayısının artış göstermesi, araştırmacılar arasında yeni sorulara yol açtı.
İklim kaynaklı olabilir mi?
Frable, okyanus koşullarındaki değişiklikler ve El Niño gibi iklimsel etkilerin bu vakaların arkasında olabileceğini ifade etti. Ancak, kıyıya vurma vakalarını tetikleyen tüm değişkenlerin her zaman belirlenemediğini de vurguladı.
Araştırmacılar, son bulunan balıktan örnekler alarak incelemelere başladı. Örnekler dondurularak korunmaya alındı ve deniz omurgalıları koleksiyonuna dahil edildi. Ağustos ayında kıyıya vuran balık üzerinde yapılan otopsi, bilim insanlarının kürek balığı genomunu detaylı bir şekilde analiz etmelerine olanak sağladı.
Editör: Neslihan Özkan