diorex
sampiyon

Siyaset Nedir? Siyaset ilgi çekicidir

“Siyaset ilgi çekicidir” der Andrew Heywood, Politics adlı kitabının hemen girişinde.

  • 13.03.2014 11:45
Siyaset Nedir? Siyaset ilgi çekicidir
Nitekim siyaset tarihinin geçmişine göz attığımızda insanın ortaya çıkmasıyla beraber siyaset yani insanları idare etme sanatının da sahnede yerini aldığını ve geçmişten günümüze hakkında en çok yazılıp çizilen konuların başında geldiğini görmemiz Andrew Heywood’u destekler niteliktedir.
“Siyaset ilgi çekicidir” der Andrew Heywood, Politics adlı kitabının hemen girişinde. Nitekim siyaset tarihinin geçmişine göz attığımızda insanın ortaya çıkmasıyla beraber siyaset yani insanları idare etme sanatının da sahnede yerini aldığını ve geçmişten günümüze hakkında en çok yazılıp çizilen konuların başında geldiğini görmemiz Andrew Heywood’u destekler niteliktedir.

Peki, nedir siyaset ve onu bu kadar ilgi çekici kılan sebepler nelerdir?

Siyaset; toplumda çatışma halinde olan çıkarların ortak bir paydada uzlaştırılmasıdır. Toplumu ilgilendiren her konu siyasetin gündem maddesidir. Buradan yola çıkarak siyasetin yaşamın kendisi olduğunu söylersek pek de abartmış sayılmayız.

İnsan, yaratılış gereği sosyal bir varlıktır ve topluluklar halinde yaşar. Bu yaşam tarzının getirisi ise yönetilme ihtiyacı yani siyasettir. Çünkü insanlar her ne kadar beraber yaşasalar da nasıl yaşamaları gerektiği, kimin yönetimde söz sahibi olacağı, yönetimde söz sahibi olanlarının yetkileri, hak ve hürriyetler konusunda tam bir uyuşmazlık ve fikir ayrılığı içindedirler. İşte tam bu noktada yaşanılan fikir ayrılıklarını çözmek için devreye siyaset girer.

Yapılan her eylemin bir amacı olduğu gibi siyasetin de bir amacı, hizmet ettiği ilkeleri vardır. “Siyasetin amacı toplumda bulunan çeşitli din, fikir, mezhep ve kültürlere mensup insanlarını ortak idealler ve projeler etrafında birleştirerek ülkeye hizmet ettirmektir.” (1)

Siyaset amacı doğrultusunda yapıldığı taktirde başarılı sonuçlara ulaşılır, toplumsal barışa ve sosyal bütünlüğe katkı sağlar. Aristo’nun söylemiyle ‘bilimlerin üstadı’ olur. Amacına hizmet etmeyen siyaset ise güç sarhoşluğu ve zavallı bir koltuk sevdası halini alır.

Pek de parlak geçmişe sahip olmayan Türkiye siyaseti çok değil 15- 20 yıl önce insanlarını ölümlere, sürgünlere, hapislere, yoksulluğa, açlığa kısaca sefalete mahkûm etti. Ülkeyi açık hava cezaevine çeviren kirli siyaset zihinlere ise sağ ile solun çatışması olarak kazındı.

Üzülerek söylemeliyiz ki günümüzde de insanların zihinlerindeki siyaset kelimesinin çağrışımı korku, çatışma, yalandan öteye geçememektedir. Zihinlerdeki bu olumsuz siyaset tasavvurunu değiştirmekteki en büyük pay ise hiç şüphesiz siyasetçiye düşmektedir.

Siyasetçi, kendisine ahlaklı bir siyaseti amaç edinmeli ve uygulamalarında adaleti ön planda tutmalıdır. Çoğunluğu koruduğu gibi aynı hassasiyetle azınlığı da korumalı, “Onların işleri aralarında danışma iledir”(2) düsturu ile hareket etmeli ve siyaseti olması gerektiği gibi ‘insanlığa hizmet aracı’ olarak görmelidir. Aksi takdirde insanlar siyaseti kirli bir kelime olarak görmekten ileri gidemeyeceklerdir.

Şüheda Ülsen

Yorum Yaz