Başar Akşan kimdir? Başar Akşan kitapları ve sözleri
Türk Roman Yazarı Başar Akşan hayatı araştırılıyor. Peki Başar Akşan kimdir? Başar Akşan aslen nerelidir? Başar Akşan ne zaman, nerede doğdu? Başar Akşan hayatta mı? İşte Başar Akşan hayatı...
Doğum Tarihi: 1960
Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye
Başar Akşan kimdir?
Romancı. 1960, İstanbul doğumlu. Karakuşak (Hakama) sahibi bir AİKİDO uzmanı olan yazar hayatını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürdü. “Minimalist roman” anlayışının temsilcilerinden olan Başar Akşan, Türk edebiyatında borsayı ve borsa ortamlarını konu edinen ilk roman olma özelliğini taşıyan Savaş Alanı (2004) romanı ile yazarlık
yaşamına başladı .Hayatı hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşılamayan ve fotoğrafı şimdiyedek yayımlanmayan, 2004-2009 yılları arasında dört yüz civarında roman yazdığı söylenen Başar Akşan, kimi romanlarıyla çağdaş Amerikan yaşamını içsel bir
bakışla gözler önüne seriyor. Böylece tanımadığımız gerçek bir Amerika, yani bilmediğimiz bir Amerika çıkıyor karşımıza. Özellikle “5” adlı romanıyla Amerika ve Amerikan halkına ilişkin değişik bir gözleme sahip oluyor okuyucu.
“Başar AKŞAN yeni okurun beklentilerinin tam karşılığı olan MİNİMALİST romanlar yazıyor. Anlaşılan sadelikte, bir mesajı olan, felsefi kökenli romanlar bunlar. 30 yıldır hiçbir akımın ortaya çıkmadığı (çıkamadığı) roman
dünyasında kendine ait olan Akımlarıyla romanlarını sağlam, sarsılmaz, temeller üzerine inşa ediyor. Felsefi mesajlarla dolu olan bu romanları aracılığı ile günümüz romanının olduğu gibi gelecekteki roman sanatının da yolunu gösteriyor.
Birkaç romanı olduğu halde medyada boy boy pozlar veren acemi ve bahtsız yazarların düştükleri tuzaklara düşmüyor. (Medyada yayınlanmış bir tek fotoğrafı yok!) Zamanını düşünerek, yazarak, üreterek geçiriyor.
Romanlarında Yazın, Sinema, Tiyatro, Müzik, Resim gibi sanatın, Zen, Budizm, Sufizm, SATORİ gibi düşünmenin sınırsızlıklarını okuyucusu ile paylaşan birbirini tekrar etmeyen konuları işleyen, çok önemli bir romancı.”
Başar Akşan Kitapları - Eserleri
- New York Beyazı, Roma Mavisi, Paris Grisi
- Savaş Alanı
- Hava Bank
- İstanbul
- 10
- 5
- 100
- Ölümcül Ziyafet
- 20
Başar Akşan Alıntıları - Sözleri
- Yetenek taptaze suların sürekli olarak çağladığı bir kaynaktır. Ancak bu kaynaktan doğru bir şekilde yararlanılmadığında değersizleşir... (10)
- "Denizin kıyısında Dalgalar eksik olmaz." (New York Beyazı, Roma Mavisi, Paris Grisi)
- Opera, tutkuların ve tutkulu kişilerin müziği... (İstanbul)
- Dramatik ya da üzüntü verici bir dönemden geçerken, yazma gereğini çok daha fazla hissediyorum. Romana sığınıyorum... (10)
- Ama bizim de haklarımız var. (İstanbul)
- Ama siz de iyi bilirsiniz ki akıllı, düşünebilen,pratik görüşlü insanların fikirleri nedense toplumlarda pek rağbet görmez. (İstanbul)
- Hayatım boyunca insan avına çıktım. Evet, çünkü mutlak gerçeği arıyordum... (10)
- Bir insanı anlamanın en kolay yolunun onun dinlediği müziği öğrenmekten geçtiğini biliyor. (İstanbul)
- Kozmoglobal bir dünyada yaşadığımızdan yalnızca hayalî sınırlar kalmıştı. (İstanbul)
- Bizlere verilmiş olan en değerli hazine SAĞLIKTIR. (10)
- "İnsanları mutlu etmek güzel." dedi. (İstanbul)
- ―Bir denizi izlemekten, bir denizi dinlemekten bıkılabilir mi? ―Asla, dedim. ― Ya bir denizi sevmekten vazgeçebilir misin? ―Asla. (İstanbul)
- Bir kez edebiyatın kapısından adım atarak, o sonsuzluğa girdiğinizde, bambaşka bir insan olursunuz, gerçek anlamda düşünebilen, ayırd edebilen, farkında olan, Açımlamacı ve mutlu biri... (10)
- Siz borsacılar buna 'Bir tavuğu besleyip şişirdikten sonra yemek.' diyorsunuz. Batı, söze girdi: "Yâni manipülasyon." dedi. (İstanbul)
- Sevmek, sevilen kişide kuşatılmış olan bu bilinmeyen dünyayı açıklamaya, geliştirmeye çalışmaktır. Bu sebeple kendi dünyamızdan olmayan, öyle ki tipimiz dahi olmayan kadınlara aşık olmak bu kadar kolaydır. (10)
- Aşk, saf bir sıvı yağ gibidir. Saklayacak, kaliteli bir cam şişen yoksa, onu elinde tutamazsın... (10)
- Başkalarının sıkıntıları tarafından yutulmaya izin verme... (10)
- Savaş devam edecek, petrol fiyatları yükselecek. (İstanbul)
- Ben edebiyatın tarihini demokrasinin tarihinden ayıramıyorum. Edebiyat kurmaca bahanesiyle her şeyi söyleyebilmelidir. Diğer bir deyişle edebiyat, İnsan Haklarından, İfade Özgürlüğünden ayrılamaz. (10)
- Bütün dünyaların birliği, insanlar, nesneler, maddeler tarafından yayılan gösterge sistemleri oluşturmalarında yatar. Deşifre etme ve yorumlama olmadan hiçbir gerçek keşfesilemez, hiçbir şey öğrenilemez... (10)
