akademi
Turkcella

Aristophanes kimdir? Aristophanes kitapları ve sözleri

Yunan Komedya Yazarı Aristophanes hayatı araştırılıyor. Peki Aristophanes kimdir? Aristophanes aslen nerelidir? Aristophanes ne zaman, nerede doğdu? Aristophanes hayatta mı? İşte Aristophanes hayatı... Aristophanes yaşıyor mu? Aristophanes ne zaman, nerede öldü?

  • 07.06.2022 02:00
Aristophanes kimdir? Aristophanes kitapları ve sözleri
Yunan Komedya Yazarı Aristophanes edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Aristophanes hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Aristophanes hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Aristophanes hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Aristofanes

Doğum Tarihi: MÖ 456

Doğum Yeri: Atina, Yunanistan

Ölüm Tarihi: MÖ 386

Ölüm Yeri: Delfi, Yunanistan

Aristophanes kimdir?

Aristofanes (Aristophanes), MÖ 456 - MÖ 386 yılları arasında yaşamış bir komedya yazarıdır.

Eski komedyanın en büyük yazarı olarak nitelendirilen Aristofanes, Aegina’da doğdu. Babasının adı Philippos'dur. Gençliğine dair kesinlik taşıyan bilgiler olmamakla birlikte günümüze ulaşamayan ilk oyunu "Bilgelerin Şöleni"nin MÖ 427’de oynandığı bilinmektedir. Dolayısıyla, Aristofanes’in oyun yazarlığı döneminin, Perikles'in ölümünden (MÖ 429) sonraki döneme tekabül ettiği söylenebilir. Yazar, Atina demokrasisinin en parlak dönemine yetişmiştir.

Perikles'in ölümünden sonra başa geçenlerin çıkarcı ve ikiyüzlü davranışları, Aristofanes'in komedyalarında sık sık yerilir. Özellikle Peloponez Savaşı esnasında savaş çığırtkanlığı yapan kişiler, Aristofanes'in "Barış Üçlemesi" diye adlandırılan komedya eserlerinde alaya alınırlar. Bu üçleme yazarın "Lysistrata" veya "Kadınlar Savaşı" (MÖ 411), "Barış" (MÖ 421), "Kömürcüler" (MÖ 425) adlı oyunlarından oluşmaktadır.

Aristofanes geleneklere bağlı ve her yeniliğe tepki gösteren bir yazardı. Düşüncelerinde tutucuydu. Edebiyatta ve sanatta yapılan yenilikleri pek beğenmezdi. Ona göre en iyi tragedya yazarı Aiskhylos’tur. Oysa her yönüyle yeni olan Euripides’i tutmaz, komedyalarında onunla alay ederdi. Yazarın tutumu Sophistlere ve doğal olarak Sokrates’e karşı da aynıydı; çünkü Aristofanes’in gözünde bunlar tehlikeli ihtilalcilerdi, gelenekleri yıkan, töreleri saymayan düşünürlerdi. Tüm bunlara rağmen, MÖ 411'de yazdığı "Lysistrata" oyununda gerçekleşeceğini umduğu barışı tesis etme görevini kadınlara verir. Bu durum, kadınların yurttaş bile sayılmadıkları Atina toplumu açısından önemli bir adımdır.

Aristofanes’in günümüze ulaşmayan ikinci oyunu ise "Babilonyalılar"dır (MÖ 426). Bu oyun Atina’nın iç ve dış politikasını taşlayan bir eserdir. Oyun, Dionysos şenliklerinde ve 3 kez de Lenaia bayramında oynanmıştır.

Aristofanes, yapıtlarını koronun ve mimin önemini koruduğu dramatik dönemin sonlarında vermiştir. Koroya yer vermeyen son oyunu da ("Plutos") kısa süren ve MÖ 4. yüzyıldan önce yerini Yeni Komedya’ya bırakan Orta Komedya’nın günümüze kalan tek örneği olarak bilinir.

Aristofanes’in yapıtlarının günümüzde de önemini koruması, diyaloglarındaki yaratıcılığa, genellikle yerinde ve ölçülü kullanılan yergi öğesine bağlanabilir. Özellikle Euripides’i alaya aldığı parodilerinin parlaklığının ve koro şarkılarının canlılığının yanı sıra barış, kadın-erkek ilişkileri, iktidara yergi gibi evrensel temaları ele alması, yapıtlarının geçerliliğini sağlayan diğer niteliklerdir. Her şeyden çok kadın ile erkek arasındaki aşk temasını işler. Oyunlarında para ve saygıdeğerlilik mutlu son için yeterli şartlardır.

Yazarın günümüze ulaşan oyunları

Günümüze ulaşan on bir metnin ilki "Akharnialılar" (MÖ 425), yazarın sergilenen üçüncü oyunuydu. Bu eser Atina ve Sparta arasında yaşanan Peleponez Savaşlarını ele alıyordu. Aristofanes bu eserinde oldukça kaba fırça vuruşlarıyla Kleon’u alaya alıyordu. Bu oyun bir yıl sonra oynanan "Atlılar"ın (MÖ 424) bir önsözü niteliğindeydi.

MÖ 423’te oynanan "Bulutlar" tragedya ve komedya eserlerinin yer aldığı yarışmada ancak üçüncülük aldı. Aristofanes bu eseri kendisi de başarısız bulduğundan oyunu tekrar ele aldı. Bu komedyada saldırılar Sokrates’e ve eğitim üzerine yöneltilmişti. Oyunun sonu oldukça yıkıcı oldu. Sokrates, tutuklanmasının ve ölüme mahkûm edilmesinin en önemli etkenlerinden biri olarak bu komedyayı gösterdi.

"Eşek Arıları" (MÖ 422) ise parayla tutulmuş ve yargı verme yetkisi olan jürileri keskin bir dille eleştiriyordu. Jüri üyeleri kocaman iğneleri olan eşek arılarına benzetilmişti. Oyundaki budala ihtiyarın adı Philokleon'dur (yani Kleon dostu), onu değiştirmeye çalışan oğlunu adı ise Bdelykleon'dur (yani Kleon düşmanı). Aristofanes bu eserinde, Kleon’a zenginlerin malına el koymasında yardım ediyorlar diye jüri üyelerini yeriyordu.

"Barış" (MÖ 421) yarışmada ikinci ödülü aldı. Bu eser Atina’nın Sparta ile savaşa son vermesini ve anlaşma yapılması gerektiğini savunan bir eserdi.

MÖ 414 yılında oynanan ve Aristofanes’in en sevilen oyunlarından biri olan "Kuşlar", Kleon’dan sonra başa geçen Alkibiades’i konu alıyordu. Bu oyunda savaş bitkini iki Atinalı yurttaş, cennetle yeryüzü arasında, gökyüzünde bir kent kurarlar. Tanrılardan egemenliği çalıp kuşları evrenin efendileri yaparlar. Kuşlar, kaba şakaları en az olan oyunudur.

Bundan sonra Aristophanes’in savaşa karşı yazılmış ve çağımızda müzikali bile yapılmış Lysistrata’sı (MÖ 411) gelir. Atina halkı tarafından çok sevilen ve ertesi yıl yine tekrarlanan Lysistrata savaşa son vermeyi zorunlu kılmak için erkeklerine aşk grevi yapan Atinalı ve Spartalı kadınların isteklerinde nasıl başarıya ulaştıklarını gösterir.

Lysistrata’nın ikinci kez oynandığı ertesi yıl (MÖ 410) Euripides’e yeni bir saldırıyı getiren "Thesmophoria Şenliğini Kutlayan Kadınlar", Euripides’in "Helene" adlı oyununa bir parodi olarak yazılmış eğlenceli ve hafif bir eserdi. Ancak yazarın Euripides’e daha büyük bir saldırısı "Kurbağalar" (MÖ 405) ile geldi.

MÖ 393’te oynandığı sanılan "Kadınlar Halk Meclisinde" yazarın ilk oyunlarından çok farklıydı. Atina demokrasisi gerilemeye başladığından siyasal taşlamaya girmek zorlaşmıştı; çünkü baskı başlamıştı. Aristofanes bu eserinde kadın haklarını alaya aldı.

Günümüze gelen on bir oyun metninden sonuncusu "Plutos"tur (MÖ 388). İyice gerileyen Atina devletinde eleştiri yok olduğundan, yazar bu oyununda ancak kinaye sanatına sığınabilmişti. Bu oyunda parabasis, yani koronun doğrudan doğruya halkla konuşup yazarın düşüncelerini dile getirip yöneticileri suçladığı bölüm, yoktu. Böylece eski komedya dönemi sona erdi ve yerini orta komedyaya bıraktı.

Aristofanes, ayrıca, Platon'un "Şölen" adlı eserinde bir karakter olarak karşımıza çıkar. Bu eserde Platon, aşkın kökeninin komik ve söylencesel açıklamalarını belirtir.

Aristofanes'in Türkçeye çevrilmiş eserleri

Aristofanes, Kadınların Savaşı - Lysistrata, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966

Aristofanes, Kuşlar, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966

Aristofanes, Eşek Arıları - Yargıçlar, çev. Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966

Aristofanes, Bulutlar, çev. Ali Süha Delilbaşı, Mf.V., Ankara, 1957

Aristofanes, Barış, çev. Azra Erhat, M.E.B., Ankara, 1966

Aristofanes, Kurbağalar, çev. Nevzat Hatko, M.E.B., Ankara, 1946

Aristofanes, Eşekarıları, Lysistrata, Kuşlar, Kömürcüler, Barış, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2006

Aristophanes Kitapları - Eserleri

  • Eşekarıları, Kadınlar Savaşı ve Diğer Oyunlar
  • Lysistrata
  • Kadın Mebuslar
  • Eşekarıları
  • Ploutos (Servet)
  • Kuşlar - Bulutlar
  • Kurbağalar
  • Kuşlar
  • Barış Oyunları
  • Bulutlar
  • Kadınlar Şenlikte
  • The Knights

Aristophanes Alıntıları - Sözleri

  • Kendin de düşünsene biraz canım: Sen neden zengin değilsin,neden herkes yoksul? Bu sözde halk dostları afsunluyor seni: Ta Pontos'tan Sardenya'ya kadar Bunca şehir var senin emrinde: Ne geçiyor eline birkaç metelikten başka? Bu parayı bile yünden yağ süzer gibi Damla damla veriyorlar, ölmemen için. Yoksul kalmanı istiyorlar senin, Niçin mi istiyorlar, bak söyleyeyim sana: Seni besleyenlere bağlı kalman için, Islığı çaldılar mı aç kurt gibi atılasın diye Onların düşmanları üzerine. Halkın rahat etmesini isteseler, ettirirlerdi kolayca. Binlerce şehir var vergi veren bize: Her şehri yirmi insana bakmaya zorlasalar Yirmi bin yurttaşımız bolluk içinde yaşar, Ballı borekler, kaymaklı çörekler yer, Bu memleketin ve Maraton zaferinin tadını çıkarırdı. Ama şimdi zeytin toplayan ırgatlar gibi Para dağıtan kahyanın ardından yürüyorsunuz hep. (Eşekarıları, Kadınlar Savaşı ve Diğer Oyunlar)
  • Tanrıya kısa devre ulaşabileniniz var mı? (Barış Oyunları)
  • -Yanımda olmanı istedim. -Hayır, ağlamamı ve bunu izlemek istedin. (Kuşlar - Bulutlar)
  • ÜYE: Tabii canım, içmedik mi zıvanadan çıkıyoruz Atinalılar beni dinlerse, devletler arası işleri Hep sarhoşken görmeliyiz. (Barış Oyunları)
  • Bari bundan böyle, siz ey tuhaf insanlar, Şairler çıkıp önünüze Yeni şeyler söylediler mi size Sevin, tutun onları. Alın düşüncelerini, ayvalar gibi, Saklayın dolaplarınızda: Böylece üstünüz başınız Sanat kokar bütün yıl. (Eşekarıları)
  • Çünkü bir “komedya” dahi gösterebilir doğru olanı. Ben de söyleyeceğim zaten korkunç ama doğru olanları. (Kadın Mebuslar)
  • Ey insanoğulları! Yapraklara, sahte rüyalara benzeyenler! Sizler bir avuçla dağılan dumanlarsınız! (Kuşlar - Bulutlar)
  • Yeni bir şeylere başlamaktan çekinme. (Kadın Mebuslar)
  • Birleşmiş devletler bakıyorlar ki, Atina halkı yemeden de yaşıyor nasıl olsa Sana da metelik vermiyorlar. Oysa baştakilere neler vermiyorlar: Ne tuzlu balıklar, ne şaraplar, Ne halılar, ne peynirler, ne ballar, Ne susamlar, ne kuş tüyü yastıklar, Ne gerdanlıklar, ne çanak çömlekler.. Ne kâseler, ne giysiler, ne çelenkler, Bolluk içinde göbek yapıyor hepsi. Oysa bir diş sarımsak bile vermiyor sana Sözde senin buyruğunda yaşayanlar: Bir diş sarımsak, balık çorbana katmaya. Sen ki neler çekmedin karada, denizlerde. (Eşekarıları)
  • Az şey değil, bizim canımıza okuyan da para. (Kuşlar)
  • Yeni bir ülke aramaya gidiyoruz. Gürültüsüz, kavgasız bir yer bulup orada rahat bir yaşam süreceğiz. (Kuşlar - Bulutlar)
  • Sizi biz koruyacağız hem de size rağmen. (Lysistrata)
  • “Ne belalı şeydir bir adamın işleri yoluna girince burnunun dibinde biten dostları.” (Ploutos (Servet))
  • Tabi ki insanın düşüncesi kanatlaridir , sözler insanı gökyüzüne çıkarır. Ben de akıllıca laflar söyleyerek kafana kanat takıyorum . Böylece kendine daha temiz iş bulursun. (Kuşlar - Bulutlar)
  • Yaşanacak bir yer söyle bize, Yumuşacık halı gibi bir yurt, Serilip yatalım üstüne. (Kuşlar)
  • "Ey Yunanlılar, sizler ki bir ailenin çocukları gibisiniz. Aynı Tanrılara kurban keser, Olympia'da, Thermopylai'da, Pytho'da, daha nice kutsal yerlerde birleşirsiniz, böyleyken, nasıl olur da, siz Yunanlılar, düşmanlarınız barbarlar size karşı bıçak bilerken, birbirlerinizi öldürür, kendi şehirlerinizin altını üstüne getirirsiniz?" (Lysistrata)
  • Görüyorum zira rezil önderlerin memleketi istismar ettiğini. Kazara bir gün iyi olsa bile bu kişi, on gün beter oluverir. (Kadın Mebuslar)
  • "En akıllı kişiler nice bilgilerini düşmanlarına borçludurlar. Düşmanı bilmek güvenlik sağlar. Bir dost bize nasıl korunacağımızı öğretmez. Oysa bir düşman bilgi edinmeye zorlar bizi. " (Eşekarıları, Kadınlar Savaşı ve Diğer Oyunlar)
  • "Ah bugün yaşam biz insanlar için ne halde, kim onun bir delilik, hatta daha çok bir cinnet olduğunu reddedebilir? Insanların çoğu kötü olmasına rağmen malına mal katar haksızca parsayı toplar. " (Ploutos (Servet))
  • Tüyleri yolunmuş.. Parası olanı yolarlar.. (Kuşlar - Bulutlar)

Yorum Yaz